Paragraf
Paragraf (Örnek Sorularla Desteklenmiş)
Paragraf, herhangi bir yazının bir
satırbaşından öteki satırbaşına kadar olan bölümüne denir.Daha geniş
bir ifadeyle paragraf "bir duyguyu,bir düşünceyi bir isteği,bir
durumu,bir öneriyi,olayın bir yönünü,yalnızca bir yönüyle anlatım
tekniklerinden ve düşünceyi geliştirme yollarından yararlanarak
anlatan yazı türüdür.Kelimeler cümleleri,cümleler
paragrafları,paragraflar da yazıları oluşturur.Paragraf bir yazının
küçültülmüş bir örneğidir.Bu yönüyle yapı bakımından bir yazıya
benzer.Nasıl yazıda giriş,gelişme,sonuç bölümleri varsa paragrafta
da aynı bölümler vardır.
Her
paragrafta bir düşünce savunulur.Paragrafın bir bütün
oluşturabilmesi için cümlelerin de yapı ve anlam yönüyle bütünlük
oluşturması gerekir. Paragraftaki düşünceler hem kendi aralarında
birbirine bağlı hem de ana düşünceye bağlıdır.
Paragraf kendi
içinde bir bütünlük oluşturduğu gibi yazı içinde de yazıyla bir
bütünlük oluşturur. Sınavlarda seçilen paragraflar böyle kendi
içinde bütünlüğü olan ve dışına çıkılmayı gerektirmeyen
paragraflardır.
1)Paragrafın Konusu:
Her paragrafta yazar
bir şeylerden söz ederek okura mesaj ulaştırmak ister.Paragrafta
üzerinde durulan,hakkında söz söylenen düşünce,olay ya da duruma
“konu” denir.
Bir paragrafı
çözümlerken yapılacak ilk iş konuyu doğru olarak saptamaktır.Konusu
bilinmeyen paragrafın anlaşılması güçtür.
Konuyu bulmak için
“Parçada neden söz ediliyor?” , “Üzerinde durulan nedir?” ,
“Hakkında söz söylenen nedir?” sorularını paragrafa yöneltiriz,
aldığımız cevap bize paragrafın konusunu verir.
NOT:
Konunun belirlenmesi ana düşüncenin
belirlenmesi için ilk aşamadır.Konu,genellikle paragrafın ilk
cümlesinde yer alır.Kimi zaman da ikinci cümlede yer alır.
ÖRNEK:
Sabun köpüklerinde gökkuşağının
renklerini, lapa lapa yağan karda uçuşan serçeleri görebildiğimiz
için Tanrı’ya şükredelim. Eğer bize verilen nimetleri ve bütün
güzellikleri göremeyecek kadar kör isek utanalım. Elimizdeki
nimetleri sayalım. Ufak tefek çabalarla ortadan kaldırılabilecek
sıkıntıları değil.
Şimdi bu paragrafı dikkatlice okuyup
anladıktan sonra paragrafa şu soruyu soralım: “Parçada neden söz
ediliyor?” Bu sorunun cevabı “Mutlu olabilmek için hayatın kötü
yönlerini değil güzel yönlerini görmeye çalışmak gerekir” cevabını
alıyoruz.
Örnek:
Herkes mesleğinde ve hayatında birçok
karanlık yoldan geçmeye mecburdur. Ancak bu yolları elinde bir ışık
olmadan geçmeye çalışmaktansa, başkalarının tecrübe meşalelerinden
faydalanarak yürümek daha kolay ve karlı değil midir?
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden
bahsedilmektedir?
A) Gelecekte başarılı olmak için
genç yaşta bir mesleğe atılmak gerekir.
B) Hayat, uzun ve zor bir yoldur.
C) Hayatı daha kolay bir hale
getirmek için başkalarının tecrübelerinden yararlanmak gerekir
D) Herkes, mesleğinde ve hayatında birçok
karanlık yoldan geçer.
Çözüm:
Paragrafın bütününü dikkatlice okuduktan
sonra “paragrafta neden söz ediliyor?” sorusunu paragrafa
yönelttiğimizde “hayatı kolay bir hale getirmek için
başkalarının tecrübelerinden yararlanmak gerekir .” cevabını alırız.
Cevap: C
2)Paragrafın Başlığı:
Bir paragrafın başlığı konu ve ana
düşünceyle doğrudan ilgilidir. Başlık,konu ve ana düşüncenin bir
çeşit özetidir.Başlık paragrafın tamamını kapsar.
Paragrafın
başlığını bulurken paragraf okunduktan sonra ilk ve son cümle tekrar
okunmalıdır.Bu cümleler genellikle konuyu ve ana düşünceyi
verir.Başlık ana düşünceyle özellikle de konuyla ilgilidir.
ÖRNEK:
Sözü uzatmak, büyütmek, dallandırmak,
gereksiz kelimelerle doldurmak yoktur onda. Ne diyecekse en açık, en
doğru biçimde söyler. Ama bu sözler bir araya geldi mi bir derinlik,
bir anlam çoğalması, üzerinde uzun uzun durmak, incelemek, düşünmek
gerekliliği yaratır.
Bu paragrafın ana düşüncesi,
“Söyleyeceği sözü uzatmadan açıkça söylemek .” olduğuna göre, başlık
da düşüncenin özeti olan “özlü anlatım” olmalıdır.
Örnek:
Para, gerçek zenginlik değildir. O,
sadece ihtiyaçların giderilmesine vasıta olduğu için değerlidir. Bir
çölün ortasında, hararetten yanan bir insan için birkaç damla soğuk
su, bir torba altından çok daha değerlidir.
Bu paragrafın başlığı aşağıdakilerden
hangisi olabilir?
A) Gerçek Zenginlik
B) Çöl ve Su
C) Soğuk Su
D) İhtiyaçların Giderilmesi
Çözüm:
Paragrafın ana düşüncesi “Para gerçek
zenginlik değildir.” Bu ana düşünceyi kapsayan başlık “Gerçek
Zenginlik” olmalıdır.
Cevap: A
3)Paragrafın Ana Düşüncesi:
Yazarken veya
konuşurken karşımızdakine bir şeyler aktarmak isteriz. İster bir
olay aktaralım, isterse bir konudaki düşüncemizi aktaralım,bunların
hepsini bir amaç için ortaya koyarız.Bu amaca,aktarmak istenilen bu
mesaja “ana düşünce” denir.
“ Bu parçada anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçada vurgulanmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?” sorularına cevap verir.
Ana düşünce paragrafın başında,
ortasında, sonunda olabileceği gibi paragrafın geneline sindirilmiş
de olabilir.
ÖRNEK:
“Kışın beyaz güzelliğinin de yazın sıcak
ve nemli günlerinin de zevkine var. Her mevsim, her gün, her an
gelir geçer ve hiçbiri asla birbirinin aynı ya da tekrarı değildir.
Kış soğuğunun ortasında yazı, yazın bunaltıcı sıcağında kışı özlemek
yerine, her mevsimi kendi güzelliğiyle kabul et.”
Parçada, her mevsimin, her anın kendine
göre bir güzelliğinin olduğu, bir mevsimi yaşarken bir başka
mevsimin hayalini kurarak yaşamamak ve içinde bulunduğumuz mevsimin
tadını çıkararak yaşamak gerektiği anlatılıyor. Öyleyse bu
paragrafın ana düşüncesi: “ Hayatın her mevsiminin tadını çıkarmak
gerekir.” olmalıdır.
4)Paragrafın Yardımcı Düşünceleri:
Ana düşünceyi
inandırıcı bir duruma getirmek,desteklemek amacıyla çeşitli
düşüncelere,görüşlere de yer verilir,bunlara “yardımcı düşünce”
denir.
Bir paragrafta ana
düşünce bir tane iken yardımcı düşünce sayısı birden fazla
olabilir.Yardımcı düşünceler ana düşünceyle bağlantıları ölçüsünde
önem kazanır.
Yardımcı düşünceyle
ilgili sorular çoğu zaman “olumsuz” biçimdedir.
“…………. hangisine değinilmemiştir?”
“…………. hangisi çıkarılamaz?”
“…………. hangisi söylenemez?”
“………….. hangisine yer
verilmez?”
“………….. hangisi yoktur?”
“………….. hangisine ulaşılamaz?”
biçimdeki olumsuz sorular yardımcı
düşünceleri sorar. Seçeneklerin dördünde söz edilenler parçada
bulunmalıdır.Bu yüzden bu tip olumsuz sorularda paragraflar
dikkatlice okunmalı,yardımcı düşünceler iyi belirlenmelidir.
Örnek:
Hislerimizi etkileyen yüz ifadeleri
üzerinde yapılan çalışmalar, iyi durumdayken bile pek fazla
gülmediğimizi ortaya çıkarmıştır. Oysa gülümseme ve gülme, biyolojik
süreci etkileyerek kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar. Onlar,
beynimize giden kan ve oksijen miktarını, sinir taşıyıcılarının
uyarı düzeyini artırır.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Yapılan araştırmalar, pek fazla
gülmediğimiz ortaya çıkarmıştır.
B) Gülümseme kendimizi daha iyi
hissetmemizi sağlar.
C) Gülümseme insan biyolojisini
etkiler.
D) Sağlıklı insanlarda beyne giden
kan ve oksijen miktarı daha fazladır.
Çözüm:
Parçada A, B, C seçeneklerinde
verilenlere ulaşılabilir. Parçada, beyne giden kan ve oksijen
miktarının artması sağlıklı olmaya değil, gülümsemeye bağlanmıştır;
bu yüzden D seçeneğinde verilen yargıya ulaşılamaz.
Cevap: D
B)PARAGRAFIN YAPISI
Her cümlenin paragraf
içinde özel bir yeri vardır.Nasıl ki her metnin bir girişi,bir
gelişmesi,bir sonucu varsa paragraf da böyle bölümlere ayrılır.Her
cümle kendinden önceki ve sonraki cümleyle hem anlam hem de yapı
bakımından ilişki içindedir.
Şimdi bu bölümlerin
özelliklerini görelim:
1)GİRİŞ(Bölümü) CÜMLESİ:
Giriş cümlesi
paragrafın ilk cümlesidir.Bu bölümde paragrafta ele alınacak konu
belirtilir.Kendisinden sonraki her cümle,dil ve düşünce yönünden
giriş cümlesine bağlıdır.
NOT:Giriş
cümlelerinde bir cümleyi önceki cümleye bağlayan “bağlayıcı öğeler”
bulunmaz. “Fakat, ama,lakin, ancak, yalnız, çünkü, yani, oysa,n ne
var ki, bu nedenle, şöyle ki, halbuki, kısacası,…” bağlaçlarına yer
verilmez.
NOT:Giriş cümlesi
kendinden önceki bir yargının varlığını hissettirmez;çünkü daha önce
söylenen bir şey yoktur.
ÖRNEK:
Aşağıdakilerden hangisi bir yazının
ilk cümlesi olmaya en uygundur?
A)Yeni öykücüler arasında Türkçe’yi bütün
güzelliği ile kullananlar var.
B)Başka öykülerini de dergilerde
okumuştum ama bunu hepsinden güzel buldum.
C)Bunda,tiplerin çok canlı,öykülerin
otobiyografik olmasının da etkisi var.
D)Bir bakıma bu son iki kitabı birer dil
olayı olarak değerlendirilmelidir.
E)Birçok yeni öykücünün,buna gereğinden
fazla önem verdiğini gördük.
2)GELİŞME BÖLÜMÜ
Bu bölümde girişte ele
alınan konu açıklanmış,tartışılmış,betimlenmiş ve
öykülenmiştir.Bundan dolayı ayrıntılara girilmiş,düşüncelerle
desteklenmiş,bütünleşme sağlanmış bölüme “gelişme bölümü”
denir.Gelişmeyi oluşturan cümleler,dil ve düşünce yönünden
kendisinden önceki ve sonraki cümleye bağlıdır.Bu cümleler konunun
geliştirilip açıklandığı cümledir.Gelişme cümleleri ana düşüncenin
belirginleşmesini sağlayan yardımcı düşünceleri içerir.
NOT: “………. hangisi
söylenemez,hangisine değinilmemiştir,hangisine ulaşılamaz?”biçiminde
düzenlenmiş,olumsuz sorularda “söylenen,değinilen,ulaşılan”
sonuçların çoğu gelişme bölümünde bulunur.
ÖRNEK:
Bence edebiyat,bütün türleriyle masalla
başlar,masalla biter.Masal,türler içinde en çok şiire
yakındır.Ritmiyle,tekrarıyla,hayaliyle,…Eşine rastlamadığımız ama
umutlarımızı,korkularımızı,sevinçlerimizi taşıyan yeni eşyalar,yeni
insanlar,yeni hayvanlar yaratır masal.Bu nedenle en çok şiire
yakındır.
Bu parçada masalla ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A)Yinelemelere yer verildiğine,
B)Düş öğesinden yararlanıldığına,
C)Çok aranan ve okunan bir tür olduğuna,
D)Değişik türlerin kaynağı olduğuna,
E)Duygusal yönünün bulunduğuna.
Çözüm:
Görüldüğü gibi bu
soru,paragrafın yan düşüncelerini araştıran bir sorudur.Paragrafta
yan düşünceler paragrafın gelişme bölümünde bulunur.
A,B,D ve E
seçeneklerinde bulunan düşünceler bu paragrafın gelişme bölümünde
yer almıştır.C seçeneğindeki “çok aranan ve okunan bir tür olduğuna”
değinilmemiştir.
3)SONUÇ (Bölümü) CÜMLESİ:
Paragrafın en can
alıcı,en etkili bölümü burasıdır.Sonuç bölümü çoğu kez,kendinden
önceki düşünceleri açıklayan,özetleyen bir nitelik taşır.
“Kısacası,demek ki,yani,böylece,sonuç olarak,öyleyse…” gibi özet
anlamı taşıyan bağlaçlarla tamamlanır.
Yazar bu bölümde
düşüncelerini derleyip toparlar ve bir sonuca bağlar.Sonuç
bölümü,bazen giriş bölümünün tekrarı biçiminde bazen de ana
düşüncenin anımsatıldığı,paragrafın özetlenmesi şeklinde oluşur.
ÖRNEK:
İnsanın doğayla savaşımında korkunun rolü
yansımaz.Önemli olan,bu insanca duyguyu iyi
değerlendirebilmektir.Nasıl ki kullanılması bilinmeyen bir
silah bazen geri tepip büyük zararlara yol açabiliyorsa,korku da
denetim altında tutulmayıp kendi başına bırakılırsa sonuç hiç kimse
için iyi olmaz.Korkalım;ama neden,niçin korktuğumuzu bilelim.Korkuya
yenilme kaygısının tutsağı olmayalım.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A)Korkuyla birlikte yaşamayı öğrenelim.
B)Korkudan,uygun biçimde yararlanmaya
çalışalım.
C)Korkunun,toplumu değişik yönlerden
etkilediğini unutmayalım.
D)Korkuyu bir engel değil,bir araç olarak
görelim.
E)Korkumuzun nedenini öğrenip ona göre
davranalım.
ÇÖZÜM:
Parçada korkuyla yaşamın sadeliğinden,bu
duyguyu iyi değerlendirmenin gerekliğinden söz edilmektedir.Bu
parçanın sonuna A,B,D,E seçeneklerindeki ifadeler
getirilebilir.Fakat korkunun toplum üzerindeki değişik etkilerinden
söz edilmediği için E’deki ifade ile tamamlanması uygun olmaz.
Düşüncenin Akışını Bozan Cümleler:
Her cümle kendinden
önceki ve sonraki cümleyle hem anlamlı hem de yapı bakımından ilişki
içerisindedir.Bu yüzden bir paragrafta dil ve düşünce bağlantısı iyi
kurulmamışsa,anlatımın akışı bozulur.Paragrafın içerisinde
belirtilen düşünceden farklı bir düşünceye değinen cümleler
düşüncenin akışını bozar.
ÖRNEK: (1) Bu kitap, yaşamının
değişik dönemlerinden seçilmiş ürünlerden oluşuyor.(11)
Ağırlık 197O lerden önce yazdığım
şiirlerde(111) Son beş yılda dergilerde birçok şiir yayımladım,
ancak bu şiirleri kitaba almadım.(1V)Anılarımda da belirttiğim gibi
bunlar kendimle uzun bir hesaplaşmadan sonra oluşan şiirler.(V)
Dolayısıyla beni bütün yöntemlerimle okurlarımla tanıtacaktır.
Yukarıdaki numaralanmış gibi
cümlelerden düşüncenin hangisi akışını bozmaktadır?
A)1.
B)2 C)3
D)4 E)5
ÇÖZÜM:
Bu parçanın üçüncü cümlesi
düşüncenin akışını bozuyor. Çünkü 1. ve 2. cümlede kitaptaki
şiirlerden söz edilmiş 3. cümlede ise kitapta olmayan
şiirlere değinilmiş 4.cümlede ise yine kitapta olanlara geçilmiş 4.
cümledeki “bunlar” sözü bir önceki cümleye bağlı olduğunu açıkça
ortaya koymuştur.3.cümle çıkarılırsa anlam düzelir.
Parçayı Bölümlere Ayırma:
Bir paragraf ancak bir
düşünceyi anlatır.Parça iki paragrafa bölünmek istenirse,parçada iki
ayrı düşünce var demektir.Öyleyse parça içinde her düşünce ayrı bir
paragrafta yer almalıdır.
Bu konuyla ilgili sorularda
iki ayrı düşüncenin işlendiği bir parça verilir.Ve bu parçanın iki
parçaya bölünmesi istenir.
ÖRNEK:
Sanatçının mektupları bir araya
getirilerek bir kitap oluşturulmuş.(1)Oluşturulan kitap iki bölüme
ayrılmış.(2)Birinci bölümde sanatçının çeşitli kişilere yazın
alanında yazdıkları,ikinci bölümde ise ona yazılanlardan alıntılar
yer alıyor.(3)Sanatçı şiiri,düz yazıdan daha çok seviyor.(4)Bir
mektubunda: “Şiirin bir tek dizesi bile,koskoca bir yazının anlatmak
istediğini bir çırpıda anlatıverir.” diyor.(5)Bu söz de onun şiire
ilişkin görüşlerini kısaca açıklıyor.
Bu parça,açıklanan düşünceler
açısından iki paragrafa ayrılmak istense,ikinci paragraf hangi
cümleyle başlar?
A)1
B)2 C)3
D)4
E)5
ÇÖZÜM:
Parçada 3. cümleye kadar sanatçının
mektuplarından oluşan bir kitabın özellikleri;3.cümleden sonra ise
sanatçının sevdiği tür üzerinde duruluyor.Yani yeni bir konuya
geçiliyor.Bu da ikinci paragrafa geçilmesini gerektiren bir
durumdur.
Paragrafa Cümle Ekleme:
Bir paragrafın
başına,ortasına ve sonuna getirilecek cümle,kendisinden önceki veya
sonraki cümleyle dil ve düşünce yönünden bağlantılı olmalıdır.
Bazı
sorularda paragrafın başına,ortasına bazılarında ise sonuna cümle
ekleme sorulabilir.Bu durumda parçanın anlam bütünlüğü ve yapısal
bağlılığı dikkate alınmalıdır.
ÖRNEK:
İnsanların beğenileri birbirine
uymaz.Belki o kırmızıdan hoşlanıyor,siz yeşili seviyorsunuzdur.Belki
o,Wagner’in müziğini beğeniyor.siz Mozart’ı yeğliyorsunuzdur.
… Gördüklerinden ve dinlediklerinden aldığı tat sizinkine uymuyor
diye karşınızdakini zevksizlikle,kabalıkla suçlamaya hakkınız
yoktur.
Bu parçada boş bırakılan
yere,düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A)Kimi zaman beğenilerinizin bağdaştığı
da olur.
B)Öteki sanat dallarında da böyledir bu.
C)Öyleyse nelerden hoşlandığınızı
bilmeniz gerekir.
D)Çünkü,insanların beğenileriyle
davranışları arasında ilişki vardır.
E)Değerlendirmeleri belirli ölçütlere
göre yapmak gerekir.
ÇÖZÜM:
Paragrafta asıl anlatılmak istenen farklı
beğenileri olan insanların davranışlarının da farklı olacağı,bundan
dolayı da insanların suçlanmaması gerektiğidir.Değişik renklerden
hoşlanan,değişik müzikler dinleyen insanlar değişik davranışlar
sergileyeceğine göre boş bırakılan yere “D” seçeneğindeki cümlenin
gelmesi uygun olur.
Bir Sorunun Cevabı Olan Paragraflar
Bir paragrafın ilk
cümlesi sorudan sonra okunduğunda soru ve ilk cümle arasında bir
uyum olması gerekir.Bu bakımdan genellikle konuyla ilgili bu tür
sorular sorulduğu paragraftaki ilk cümleden anlaşılır.
Bir de paragrafın ana
düşüncesinin sorulan soruyla uyum içinde olması,parçanın sorunun
cevabı niteliğinde olması gerekir.
ÖRNEK:
Bu soru,birçok yazara sorulmuştur.Soruyu
yanıtlayanlar arasında, “Kendim için yazıyorum.” diyenler de
vardır.Eğer bu tür bir yanıtı benimsemiş olsaydım, okurlarımı
kendimle bütünleştirirdim; yani, “Onlar demek,ben demek”
derdim.Oysa ben,beni anlamak için özel bir çaba gösterecek olanlara
sesleniyorum.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan
hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A)Yapıtlarınızla ilgili tepkilerine
göre,okurlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
B)Niçin kendinizi okurun beklentilerine
bağımlı hissediyorsunuz?
C)Okurlarınızın, “sizin gibi
düşünenlerden oluştuğu” görüşüne nasıl vardınız?
D)Okurlarınızın görüşlerini
değerlendirmeyi doğru buluyor musunuz?
E)Yapıtlarınızı oluştururken hangi tür
okuru hedefliyorsunuz?
ÇÖZÜM:
Yazar; “Oysa ben,beni anlamak için özel
bir çaba gösterecek olanlara sesleniyorum.” diyerek aktif
okuyuculara hitap ettiğini belirtmektedir.Böylesine bir yanıt E
seçeneğindeki “Yapıtlarınızı oluştururken hangi tür okuru
hedefliyorsunuz?” sorusuna karşılık verilmiş olabilir.
Duyularla İlgili Sorular:
Duyu insan ve hayvanlarda dışarısının
etkisini bir organizma yardımıyla duyma yeteneğidir.Duyular görme,
işitme, koklama, tatma ve dokunma organları ile algılanır.
ÖRNEK:
Küf yeşili yaprağın üzerinde koyu
benekler vardı. Yapraktan acı , kekiğimsi bir koku geliyordu. Adam,
yaprağa bakıyor, beneklerini sayıyordu. Birden yaprağın üstündeki
beneklerden biri kımıldadı.İrkildi adam. Önce gözlerine inanamadı.
Koyu kestane kabuk çıtırdayarak yarıldı, altından tül gibi yarı
saydam kanatlar çıktı. Uçuverdi böcek. Nemli, ılık bir esintinin
içinde yitip gitti.
Bu parçada ayrıntıların seçiminde
aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanılmamıştır?
A) Görme B) Tatma
C) Dokunma D) İşitme E)
Koklama
ÇÖZÜM:
Parçada duyuları veren ipuçlarını
bulalım. “Küf yeşili” sözü renk olduğundan “görme” , “acı bir koku”
sözü “koklama” , “çıtırdayarak” sözü “işitme” , “nemli,ılık bir
esinti” sözü “dokunma” duyusunun bulunduğunu gösterir.Parçada
tatmayla ilgili bir duyu yok. “Acı” sözü sizi aldatmasın parçada bu
söz mecaz anlamda kullanılarak, koku söylenmiş.
Paragraflarda Sıkça Kullanılan Bazı Kelimelerin Anlamları
Aşağıda sözcükte anlam, cümlede anlam ve
paragraf sorularında sıkça karşınıza çıkan sözcükler ve bunların
anlamları verilmiştir. Bu sözcüklerin anlamlarını bilmeniz şüphesiz
ki söz konusu sorularla ilgili karşınıza çıkacak soruları daha çabuk
ve daha kolay anlamanızı sağlayacaktır. Bunun sonucunda ise; bu
soruları hem daha kolay anlayacaksınız hem de soruyu doğru cevaplama
şansınız artacaktır.
Adaptasyon: Uyarlama
Adapte: Uyarlanmış
Ağdalı: Anlaşılması güç, karmaşık
Ahenk: Uyum, düzen
Akıcılık: Sürükleyici olma,okuyanı
sıkmama
Aktüel: Güncel ,edimsel
Alafranga: Batı tarzında,Türk
geleneklerine uygun olmayan
Alaturka: Türk geleneklerine
uygun
Anlatı: Hikaye etme
Bağdaşmak: Uyuşmak
Banal: Bayağı, sıradan
Betik, bitik: Kitap, mektup…
Biçem: Üslup,tarz,anlatım biçimi
Burjuva: İmtiyazlı,seçkin,soylu
Çağrışım: Hatırlatma
Çeşni: Çeşit,tat, hoşa giden özellikler
Çağdaş: Aynı çağda yaşayan,uygar
Dejenere: Yozlaşmış, aslını koruyamamış
Devinim: Hareket,eylem
Diksiyon: Duru,kurallara uygun güzel
konuşma
Dikte etmek: Bir düşünceyi zorla kabul
ettirmek
Dingin: Durgun,hareketsiz,sakin
Duyarlılık: Hassasiyet
Dinleti: Bir topluluğa bir şeyler
anlatmak,konser
Diyalog: Karşılıklı konuşma
Doğaçlama: İrticalen,metne bağlı kalmadan
içinden geldiği gibi konuşma
Doğallık: Yapmacıksız, gösterişsiz
Dramatik: Acıklı
Edimsel: Hareketli,fiili
Ego: Ben
Eğreti: Geçici,sınırlı
Empoze: Zorla kabul ettirme
Erek: Amaç,maksat
Etik: Ahlaki,ahlakla ilgili
Fantezi: Sonsuz hayal
Fenomen: Olay,olgu
Fonetik: Ses bilgisi
Görece: Kişiden kişiye değişebilme durumu
Güdüm: İrade
İçerik: Bir şeyin içerisinde bulunanların
tümü,muhteva
İkilem: Çatışma,iki durumdan birini seçme
İlinti: İlgi, ilişki zorunluluğu
İma: Dolaylı, üstü kapalı anlatma
İmge: Hayal,hülya
İnan: İnanma işi
İndirgeme: Bir işi daha kolay kısa ve
yalın hale getirme
İşlev: Görev, fonksiyon
İrdelemek: Detaylı olarak incelemek
İroni: Alaylı söyleyiş,acıklı ve komik
İvedi: Acele,
Jest: El, kol veya baş ile yapılan uyumlu
hareket
Kanıksamak: Alışmak
Kriter: Ölçüt,kıstas
Kitle: İnsan topluluğu
Kuram: Kanıtlanmamış,teori,soyut bilgi
Mistik: Aklın erişemediği şey
Nicelik: Sayılabilen
ölçülebilen,azlık,çokluk…
Nükte: İnce anlamlı, düşündürücü ve
şakalı söz,espri
Ödün: Taviz
Özgün: Yalnız kendine has bir nitelik
taşıyan,farklı,orijinal
Özlülük: Az sözle çok anlam ifade etme
Özveri: Fedakarlık
Payanda: Dayanak
Polemik: Ağız kavgası,sert tartışma
Realite: Gerçeklik
Salık vermek: Öğüt vermek, tavsiye etmek
Salt: Yalnız,tek
Sav: İddia, tez
Simge: Sembol
Süreğen: Sürüp giden
Tasarı: Proje, plan
Tem: Tema
Tinsel: Ruhi,manevi
Tutarlılık: Çelişen fikirlerin olmaması
Yadsımak: İnkar etmek, yabancı kalmak
Yaratı: Eser, yapıt
Yazın: Edebiyat
Yazınsal: Edebi
Yetke: Otorite
Yetkin: Olgun, mükemmel
Yoğunluk: Yazıda birçok anlamın bir arada
olması
Yazınsal yaratı: Edebi eser
Paragraf Sorularının Çözümünde Dikkat Edilmesi Gereken
Noktalar
1.Paragraf sorularının çözümüne mutlaka
soruyu okuyarak başlayın. İşe doğrudan paragraf okunarak
başlanırsa paragrafta ne arandığı,paragrafın niçin okunduğu
bilinmediğinden,paragraf,boş yere okunmuş olur. Bu durumda paragrafı
iki defa okumak zorunda kalırız ki bu da bizim için büyük zaman
kaybı olur.
2.Paragraf sorularında“soru kökü”
çok dikkatli okunmalıdır.Değinilmemiştir, vurgulanmamaktadır,
çıkarılamaz tarzındaki soruları"
değinilmiştir,vurgulanmaktadır,çıkarılır" diye okursak soruları
yanlış cevaplarız.
3.Paragraf soruları diğer sorulardan daha
kolaydır. Çünkü paragraf sorularının hem cevabı paragrafın bütünlüğü
içindedir,hem de bu sorularda gramer ya da edebiyat bilgisine gerek
yoktur.Okuma alışkanlığı olan, az çok kitap okuyan öğrenciler bu
soruları çok rahat çözer.
4.Paragrafta anlatılan şeyler
mutlaka paragrafın bütünlüğü içinde değerlendirilmelidir.Paragrafta
inanmadığımız ve bize göre doğru olmayan şeyler anlatılsa bile
bunlar doğrudur.Çünkü sorular mutlaka "parçaya göre"
cevaplandırılmak zorundadır. Bu yüzden paragraf sorularında
kesinlikle paragrafın dışına çıkılmamalı.
5.Paragraf soruları uzun göründüğü için
birçok öğrenci zaman kaybetmemek için paragraf sorularını çözmeden
geçer.Oysa sınavda her bir soruya çok fazla ihtiyacımız vardır.
Paragraf dışındaki kısa sorulardan zaman tasarrufu yaparak,
paragraf sorularında ise sorudan başlayarak paragraf sorularını
yeterli zamanda rahatlıkla çözebiliriz.Zaten paragraf sorularının
büyük çoğunluğunun uzun metinler olmasına rağmen çok basit sorular
olduğunu göreceksiniz.
6.Paragraf sorularındaki metinlerde
anlamını bilmediğimiz,daha önce duymadığımız ya da duyup, okuyup sık
kullanmadığımız bazı özel kelime ve kavramlar karşımıza çıkabilir.
Bu kelime ve kavramla- rın bilinmesi metni daha iyi anlamamızı
sağlar.
7.Paragraf sorularında genel bir insan
tipinden söz edilir. Bu insan tipi, yetiştirilmek istenen insan
tipidir. Bu insan tipinin özelliklerinin bilinmesi paragrafların
çözümünü çok kolaylaştıracaktır. Bu insan tipinin özellikleri
şunlardır:
a) Savaşlara, teröre, sömürüye karşıdır.
b)Hızlı sanayileşme sonucu doğanın tahrip
edilmesini onaylamaz.
c)Doğayı fazlasıyla sever.Yeşile ve
yeşilliğe tutkundur. Beton yığınları arasında yaşamaktan sıkılır.
Doğaya yönelmek,doğayla iç içe olmak onu rahatlatır.İnsanlardaki
doğa sevgisi azaldıkça birbirlerine olan sevgilerinin de azaldığına
inanır.
d) Saygılı, hoşgörülü ve
sevecendir. İnsanları düşüncelerinden dolayı kınamaz.
e) Düşünce özgürlüğünden
yanadır.Herkesin düşüncelerini açıkça ve rahatça söyleyebilmesi
tarafındır.
f)Akla ve bilime çok önem verir.Bâtıl
düşüncelere, hurafelere ve geçerliliği kanıtlanmamış (ispatlanmamış)
düşüncelere karşıdır.
g)Yenilikçidir.Yeniliklere
açıktır.Sürekli yenilenmeyi ve değişimi savunur.Kendini
yenilemeye,değişimlere karşı duran insanları onaylamaz.
h)Sanata tutkundur.Sanatın her dalını
sever.Sanata ve sanatçıya büyük önem verir.Sanatın insanı
yücelttiğine inanır.
ı)Eğitimi her şeyin üstünde
görür.Eğitimin olmadığı yerde hiçbir gelişmenin olmayacağına
inanır.
i)Okuma tutkunudur.Okumanın insan
düşüncesini ve evrenini genişlettiğine inanır.En büyük ıstırabı
insan- ların okumamaları,okumaya gayret etmemeleridir.
j)Sanat ve edebiyatta ulusallığı (millî
olmayı) savunur. Sanatçılar ve edebiyatçıların önce yerli olanı
iyice tanıyıp incelemeden evrensel olanı
yakalayamayacaklarına inanır.
k)Sanatın ve müziğin evrensel olduğuna
inanır.Bir insanın Yunus Emre'yi sevdiği gibi Hugo'yu da
sevebileceğini savunur.
I)Geçmişini iyi bilmeyen toplumların
geleceklerinin karanlık olacağına inanır.
m) Dürüst, yardımsever ye nazik bir
insandır.
n)İnsana çok fazla önem verir.Evrendeki
her şeyin temelinde insan vardır.İnsanın olmadığı yerde hiçbir şey-
den söz edilemez.
o)Çocukluğuna ve çocukluk günlerine büyük
bir özlem duyar.Sık sık çocukluğuna,anılarına döner.
ö)Aydınların ve sanatçıların görevlerinin
toplumun sorunlarına sahip çıkmak ve toplumu yüceltmek olduğunu
düşünür.
p)İyimser ve mutludur.En küçük olaylardan
ve durumlardan bile kendisine mutluluk adına bir pay çıkarır.
r)Mücadeleci,kararlı ve iradeli bir
insandır.Umutsuzluğa kapılmaz.Her şeyin üstesinden gelinebileceğine
inanır
s)Dilini ve edebiyatını çok sever.O dili
konuşan herkesin(dilci olsun olmasın)konuştuğu dili çok iyi
bilmesini ve konuşmasını ister.
ş)Kabalığa, her türlü yalan dolana ve
haksızlığa karşıdır.