Sıfat (Ön Ad)
İsimleri niteleyen ya da belirten
sözcüklerdir.
Sıfatlar ancak varlıklarla ortaya çıkar. Bu nedenle tek başlarına
kullanılamaz. Sıfat olarak kullanılan çoğu sözcük bazen bir kavramın
karşılığıdır. Örneğin “mavi”, bir renk ismidir, “iki”, bir sayı
ismidir. Ancak bu sözcükler isimlerin özelliklerini bildirecek
duruma gelirse sıfat olur. Yani;
“Mavi gözlerine bayıldım.” cümlesinde “mavi” göz isminin rengini
bildirdiğinden sıfattır. Ya da “iki” sözü; “İki kalemi vardı.”
cümlesinde kalemlerin sayısını bildirdiğinden sıfat olmuştur.
Ancak sıfatın mutlaka isimden önce gelmesi gerekmez. Bazen bir ismin
niteliğini bildirmesine rağmen isimden önce gelmediği de olur.
“Elinde güzel bir çiçek vardı.” cümlesinde “güzel” sözü isimden önce
gelerek onun sıfatı olmuş. Biz aynı cümleyi;
“Elindeki çiçek güzeldi.” diye de söyleyebiliriz. Bu durumda “güzel”
sözü yine çiçeğin bir niteliğini bildirir. Öyleyse yine sıfat
görevindedir.
Bu genel bilgilerden sonra, şimdi de sıfatların çeşitlerini görelim.
a. Niteleme sıfatları
Varlıkların yapısal özelliklerini ortaya koyan sıfatlardır. Bunlar
varlığın nasıl olduğunu bildirir ve isme sorulan “nasıl” sorusuna
cevap verir.
“Kurumuş yapraklar yere döküldü.” cümlesindeki altı çizili sözcük,
yaprağın nasıl olduğunu yani niteliğini bildiriyor. İsme “Nasıl
yapraklar?” diye sorarsak cevap olarak “kurumuş” sözünün geldiğini
görürüz.
b. Belirtme sıfatları
Varlıkların diğer varlıklarla ilgileri sonucunda aldığı özellikleri
belirten sıfatlardır. Kendi arasında dört gruba ayrılır.
İşaret Sıfatı: Varlıkların
bulunduğu yerleri gösteren sıfatlardır. Söyleyen kişinin, sözünü
ettiği nesneye uzaklığına göre değişir.
“Bu evi biz aldık.” cümlesinde evin yakın olduğu;
“Şu evi biz aldık.” cümlesinde biraz uzak;
“O evi biz aldık.” cümlesinde çok uzak ya da, sözü edilen bir evin
olduğu anlaşılır. Bu cümlelerde altı çizili sözcükler işaret
sıfatıdır. Bu tür sıfatlar isme “hangi” sorusunun sorulmasıyla
bulunur. “Hangi ev?”, “ “Bu ev” gibi...
Bazı işaret sıfatları ise yer bildirir. Bunlar çoğu zaman “-ki”
ekini alarak kullanılır.
Buradaki evi biz aldık.
Şuradaki evi biz aldık.
Oradaki evi biz aldık.
cümlelerinde bulunan altı çizili sözcükler yer bildiren işaret
sıfatlarıdır. Bunların dışında; öteki sokak, beriki ağaç gibi yer
bildiren sıfatlar da vardır.
Sayı Sıfatları : İsimlerin
sayısal özelliklerini bildiren sıfatlardır. Birkaç türü vardır.
Sınıfta yedi öğrenci vardı.
Asıl sayı
sıfatı
Yedinci öğrenci gelsin.
Sıra sayı
sıfatı
Yedişer kişi geldi.
Üleştirme
sayı sıfatı
Yedi de bir ihtimal var.
Kesir sayı
sıfatı
Çeyrek ekmek aldı.
Kesir sayı
sıfatı
Bunların dışında bazı kaynakların topluluk sayı sıfatı diye
adlandırdığı, ikiz çocuk gibi sıfatlar da vardır.
Belgisiz Sıfat : İsimlerin
nicelik yönüyle belirsizliklerini ifade eden sıfatlardır.
Bazı konularda bilgisi yoktur.
Birtakım yanlış fikirleri vardı.
Hiçbir öğrenci gelmemişti.
Bütün kitapları aldı.
Her yer tertemizdi.
Bir gün bu iyiliğinizi ödeyeceğim.
cümlelerinde altı çizili sözcükler belgisiz sıfatlardır. İsimleri
sayıca az çok belli etmişler ancak tam bir özellik
bildirmemişlerdir.
Soru Sıfatı : İsimlerin
niteliğini, herhangi bir özelliğini soran sıfatlardır. Bu
sözcüklerin yerine konan sözcükler de sıfattır.
Nasıl filmleri seversin?
Kaçar lira ayırmamız gerekiyor?
Hangi soruyu çözemedi?
Adlaşmış Sıfat
Bazen kişinin tam olarak bilinmediği ya da niteliğinin vurgulanmak
istendiği durumlarda isim söylenmeyip sıfat, ismin yerine
geçirilebilir. Bu tür sözcüklere adlaşmış sıfat denir. Adlaşmış
sıfatlar niteleme sıfatlarıyla yapılır.
“Korkak insanların kendine güveni yoktur.”
cümlesinde niteleme sıfatı olan “Korkak” sözcüğü,
“Korkakların kendine güveni yoktur.”
cümlesinde “insanlar” isminin düşmesiyle adlaşmış sıfat olmuştur.
Adlaşmış sıfat olan sözcükten sonra bir isim gelirse, anlam
karışıklığını önlemek için iki sözcük arasına virgül (,) konur.
İhtiyar, adamlara şöyle bir baktı.
İhtiyar adamlara şöyle bir baktı.
Not : Sıfatla, onun nitelediği isim arasına hiçbir noktalama işareti
konmaz.
Sıfat Tamlaması
Bir ismin, bir veya daha fazla sıfat
tarafından nitelendiği ya da belirtildiği söz öbeklerine Sıfat
Tamlaması denir. Tamlamada sıfat daima isimden önce gelir.
“Yeşil gözleri beni derinden etkiledi.” cümlesinde “göz” isim,
“yeşil” sıfattır.
“O tatlı, yeşil gözler beni derinden etkiledi.” şeklinde söylersek ,
bu durumda "göz” isminin, “o”, “tatlı”, “yeşil” sıfatları tarafından
belirtildiğini ve nitelendiğini görürüz.
Sıfat Grubu (Bileşik Sıfat)
Sıfat görevinde bulunan söz öbeği kendi içinde isim tamlaması, sıfat
tamlaması, ikileme, pekiştirilmiş sıfat, derecelendirilmiş sıfat
gibi özellikler taşıyorsa, bu sıfata “bileşik sıfat” ya da “sıfat
grubu” denir.
“Uzun boylu bir öğrenci seni sordu.”
cümlesinde altı çizili söz “öğrenci” isminin sıfatıdır. Bu sıfatı
incelediğimizde “uzun boy” sıfat tamlamasına “- lu” eki getirilerek
yeni bir sıfat oluşturulduğunu görürüz. Buna bileşik sıfat denir.
Bazen bu tür bileşik sıfatlarda isimle sıfatın yeri değiştirilip
isme bir iyelik eki eklenir. Bu durumda sıfat “boyu uzun” biçiminde
söylenir. Buna iyelik ekli sıfat grubu denir.
“El işi örtüyü masaya serdiler.”
cümlesinde “el işi” tamlaması belirtisiz bir isim tamlamasıdır ve
“örtü” isminin sıfatı olarak kullanılmıştır. Bu da bileşik sıfattır.
Aşağıdaki altı çizili sözler de bileşik sıfat sayılır.
“Çok çalışkan bir kadındır o.”
“Güzel mi güzel bir şiir yazmış.”
“İrili ufaklı evler dağın yamacına dizilmişti.”
“Roman daha etkili bir türdür.”