Kurtuluş Savaşı Yılları Yaşananlar

TBMM'NİN AÇILMASI (23 NİSANI920)

•         I. TBMM yeni Türk Devletini kuran (kurucu), Osmanlıyı yıkan (ihtilalci) ve bağımsızlığı sağlayan bir meclistir.

•         Kuruluş amaçları: Ulusal birliği geliştirmek, ulusal iradeyi hakim kılmak.

•         23 Nisan 1920'de 120 milletvekilinin katılımı ile I. TBMM açıldı. Mecliste memur, aydın, asker, din görevlisi, çiftçi, tüccar, aşiret reisi gibi üyeler bulunmaktaydı.

•         TBMM'nin ilk başkanı M. Kemal'dir. M. Kemal başkan seçildikten sonra yapılacak işler konusunda meclise önerge vermiştir.24 Nisan'da meclise sunulan önergede yer alan esaslar şunlardır :

 

TBMM'nin Aldığı İlk Kararlar:

1.       Hükümet kurmak gereklidir.

 Yorum:

•         İstanbul Hükümeti ile çalışılamazdı.

•         Yasama yetkisi meclisteydi, yürütme yetkisini de almak gerekiyordu.

•         Ayrıca yeni hükümet milli egemenlik açısından daha yararlıydı.

 

 

'2.   Geçici olarak bir hükümet başkanı tanımak ya da padişah vekili atamak doğru değildir.

 Yorum:

•         Meclisin kararlarında bağımsız olması düşünülmüştür.

•         Kurulacak hükümetin sürekli olacağı belirtilmiştir.

3.  Mecliste toplanmış milli iradeyi vatanın geleceğine hakim kılmak temel ilkedir.TBMM'nin

üstünde bir güç yoktur.

 Yorum:

•         Bu karar ile saltanat iradesine karşı çıkılmış TBMM'nin üstünde bir güç olmadığı belirtilerek Osmanlı yok sayılmıştır.

•         Millet egemenliğinin gerçekleştirilmesine çalışılmıştır.

4.  TBMM yasama ve yürütme yetkisine sahiptir. Meclisten seçilecek bir kurul hükümet
işlerini yürütür. Meclis başkanı hükümetinde başkanıdır.(Bu hükümete İcra Vekiller
Hükümeti denir)

Yorum:

•         Güçler birliği ilkesi ve meclis hükümeti sistemi kabul edilmiş.

•         Demokrasiye ters düşmesine rağmen milli mücadelenin olağanüstü şartlarından ve çabuk karar alabilmek için bu sistem seçilmiştir.

•         TBMM yargı gücünü İstiklal Mahkemelerini kurarak kullanmıştır.

5.  Padişah ve Halife üzerinde bulunduğu baskıdan kurtulduktan sonra meclisin çıkaracağı bir
yasa ile yerini alır.

Yorum:

•         Vatanın kurtuluşuna öncelik verilmiş birlik beraberlik sağlanmaya çalışılmıştır.

•         TBMM'nin üstünlüğü belirtilir. Çünkü padişahın durumunu belirleyen bir güç olmuştur.

•         TBMM padişah taraftarlarının tepkisini çekmek istememiştir.

 

I. TBMM'nin Önemi ve Özellikleri:

•         Üyelerinin hepsi vatanseverdir.

•         Düşmanı yurttan atma konusunda görüş birliği içerisindedirler.

•         Kurucu bir meclistir.

•         İnkılapçı ve ihtilalcidir.

•         Ulusal egemenliğe dayalı yeni Türk Devletinin kurulması sağlanmıştır.

•         Güçler birliği esasına bağlıdır.

•         Meclis hükümet sistemini benimsemiştir.

•         Vatanın bağımsızlığını sağlamıştır.

•         Kurtuluş harekatının zarar görmemesi için padişahlık ve halifelik kurumlarına dokunulmamış bu konular tartışmaların dışında tutulmuştur.

•         Olağan üstü yetkilere sahiptir.

•         Gerçekleştirdiği tek inkılap saltanatın kaldırılmasıdır.

•         Azınlıklara yer vermediği için ulusal bir meclistir.

•         Anayasasız kurulmuş daha sonra (20 Ocak 1921) Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adıyla yeni bir anayasa hazırlamıştır. (Kurucu sıfatı verilmiştir)

•         Meclis 1921 anayasası ile "Şeriat hükümlerinin yürürlüğünü sağlama görevini" kendi üzerine almış ve böylece devlet yönetimi tek organda toplanmıştır.

•         2 Mayıs 1920'de TBMM hükümeti kurulmuş, bu hükümet kendini tanımayanlara ve karşı çıkanlara varlığını tanıtmak için 30 Nisan 1920'de Hıyaneti Vataniye kanununu çıkarmıştır.

•         TBMM'nin açılmasıyla Temsil Heyetinin görevi sona ermiştir.

•         TBMM adı, yeni kurulan devletin milliyetçi düşünceler taşıdığını Türk milletine dayandığını gösterir.

•         Kurucu meclis olduğu halde bu adı kullanmamıştır.

•         30 Nisanda TBMM'nin kurulduğu tüm dünyaya bildirilerek Osmanlının yapacağı anlaşmaların tanınmayacağı söylenmiştir.

•         I TBMM zor şartlar altında yıpranmış ve 1 Nisan 1923'te meclisin yenilenmesi kararı alınarak, 11 Ağustos 1923'te II. TBMM açılmıştır.

TEŞKİLAT-I ESASİYE KANUNU (20 OCAK 1921)

•         Yeni Türk devletinin ilk anayasasıdır.

•         TBMM'nin varlığı yasallaştırılmıştır.

•         I. İnönü'nün kazanılmasından sonra kabul edilmiştir. 1921 Anayasasının Bazı Maddeleri

•         Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

•         Yasama, yürütme ve yargı gücü TBMM'ye aittir.

•         Türkiye devleti B.M.M. tarafından yönetilir hükümeti de TBMM hükümeti adını alır.

     Meclis hükümeti sistemi benimsenmiştir.

 

Özellikleri:

•         Olağan üstü koşullarda hazırlanmış ihtilal anayasası olup, demokratik niteliklidir.

•         Resmi din belirtilmemiştir.

•         Meclis hükümeti ve güçler birliği sistemini benimsemiştir.

•         Ulusal egemenlik anlayışını benimsemiştir.

•         Seçimler 2 yılda bir yapılır seçme yaşı 18'dir

   TBMM'nin varlığını hukuki olarak belgelemiştir.

•   Anayasaya yapılan en önemli ekleme 1923'te " Türkiye Devletinin yönetim şekli
Cumhuriyettir" maddesidir.

Anayasaya daha sonra eklenen maddeler:

■       Dini İslam'dır,

■       Dili Türkçe'dir,

■       Devletin başkanı Cumhurbaşkanıdır.

■       Cumhurbaşkanlığı süresi 4 yıldır.

■       Seçmen yaşı 22'dir.

■       Seçimler 4 yılda bir yapılır.

■       Kabine sistemi esastır.

■       Başkenti Ankara'dır.

•   1921 Anayasası din işlerini yürütme yetkisini de TBMM'ye vermiştir. Bundaki amaç
halifeliğin kötü amaçlarla kullanılmasını engellemektir.

TBMM'YE KARŞI ÇIKAN AYAKLANMALAR

•  1919 yılında başlayan, 1920 yılında yaygınlaşan, 1921 sonlarında büyük bölümü bastırılan ayaklanmalar TBMM'yi çok zor duruma düşürmüştür.

•         Ayaklanmaları çıkaranlar halkın dini duygularını, geleneklere bağlılığını, eğitim düzeyinin düşüklüğünü, uzun savaşların getirdiği bıkkınlığı ve halkın padişaha halifeye olan bağlılığını kullanmıştır.

•         İstanbul'un işgalinden sonra kurulan Damat Ferit Paşa Hükümeti halkın dini duygularını kullanarak halkı TBMM'ye karşı kışkırtmıştır.

 

Nedenleri

•         Anadolu halkı üzerindeki egemenliğini yitirmek istemeyen İstanbul Hük. kışkırtmaları. Milli mücadelenin padişah ve halifeye karşı yapılan bir hareket olduğunun söylenmesi.

•         İngilizlerin boğazların her iki yanında tampon bölge oluşturmak istemesi(boğazları koruma)

•         Askeri kaçakların Anadolu'daki otorite boşluğundan yararlanmak istemesi.

•         Kuvayi Milliyenin düzenli orduya katılmak istememesi.

•         İstanbul hükümetinin milli mücadeleyi ittihatçı ve bolşevik olarak nitelendirmesi.

•         İşgallerden yararlanmak isteyen azınlıkların kendi başlarına devlet kurmak istemeleri.

•         M. Kemal ve arkadaşlarının vatan haini ilan edilmeleri dinsizlikle suçlanmaları ve haklarında gıyaben idam cezası verilmesi.(Dürrizade Abdullah Efendinin fetvası var)

•         TBMM'ye karşı çıkan ayaklanmaları dört grupta inceleyebiliriz :

 

 

 

 

1. DOĞRUDAN İSTANBUL HÜKÜMETİNCE ÇIKARILAN AYAKLANMALAR

•   Ayaklanmaların hepsinde  İstanbul Hükümetinin kışkırtıcılığı vardır.  Ancak bazıları
özellikle İstanbul hükümeti tarafından çıkarılmış ve yürütülmüştür.

Bu ayaklanmalar:


Anzavur Ayaklanması:

İngilizlerin boğazları elde tutmak için Kasım 1919'da Manyas, Susurluk, Gönen ve Ulubat dolaylarında çıkardığı ayaklanmadır. (Ahmet Anzavur) Amaç bölgedeki milli kuvvetleri yok etmektir. Ayaklamayı Çerkez Etem ve Ali Fuat Cebesoy bastırır.

 

Kuvayi İnzibatiye(Halifelik Ordusu) Ayaklanması: Boğazların güvenliğini sağlamak Sakarya ve Geyve'deki milli kuvvetleri yok ederek bölgenin güvenliğini   sağlamak   için   çıkarılan   ayaklanmayı(İngiliz   yardımı   var)Ali   Fuat   Paşa bastırmıştır.  İngilizler her iki  ayaklanmada da boğazlar ve  çevresinde  tampon bölge oluşturmak istemiştir.

 

2. İSTANBUL  HÜKÜMETİ VE İTİLAF DEVLETLERİNİN KIŞKIRTMASIYLA ÇIKAN AYAKLANMALAR

 

En yaygın ayaklanmalardır. Şeyhülislamın kışkırtması ve halkın dini duygularının istismarıyla çıkmıştır.

İtilaf Devletleri milli mücadele hareketini yok etmek, boğazlan denetim altında tutmak, Anadolu'da karışıklık çıkarmak, azınlıklardan yararlanmak amacıyla İstanbul Hükümetini kullanarak ayaklanmalar çıkarmışlardır. Önemlileri şunlardır:

 

Bolu,Düzce,Hendek ve Adapazarı Ayaklanması:

İngizlerin isteği ve desteğiyle boğazların güvenliği için Adapazarı'ndan Bolu'ya kadar olan bölgelerde "din ve halifelik elden gidiyor" sloganıyla çıkarılan ayaklanmayı Ali Fuat Paşa ve Refet Bele bastırmıştır.

Yozgat Ayaklanması:

XVIII. yy'dan beri yarı bağımsız hayat süren Çapanoğlu ailesi tarafından çıkarılan isyan Kuvayi Milliye tarafından bastırılmıştır.( Çerkez Etem'in yardımı da var)

Afyon Ayaklanması:

Yunanlıların kışkırtması ve Fransa'nın desteği ile Çopur Musa tarafından çıkarılmıştır. Ayaklanma Kuvayi Milliye ve Refet Bele tarafından bastırılır.(Musa Yunanlılara sığınır)

Konya Ayaklanması:

Konya halkının dini duyguları istismar edilerek Yunan, Fransız ve İtalyan'ların desteğini alan Delibaş Mehmet'in çıkardığı isyandır. Düzenli ordunun çalışmaları ile bastırılır.Delibaş Mehmet Fransızlara sığınır.

Milli Aşiret(Urfa) Ayaklanması:

Urfa'yı Fransız işgalinden kurtaran Mili Aşiret bağımsız Kürt Devleti kurmak için ayaklanır. (Fransızlarla işbirliği yapar) TBMM'ye bağlı kuvvetler ve Kuvayi milliye tarafından bastırılır

Anadolu'da görülen diğer ayaklanmalar: Ali Batı, Şeyh Eşref, Cemil Çeto, Koçkiri

3. AZINLIKLARIN ÇIKARDIĞI AYAKLANMALAR

Bu ayaklanmalar en uzun süren ayaklanmalardır. Rum isyanı Şubat 1923'te bastırılmıştır. 1920-1923 arası ) Kurtuluş savaşının kazanılmasına paralel olarak bastırılmışlardır. Bu ayaklanmalar daha çok Ermeni ve Rumlar tarafından çıkarılmıştır.

4.KUVAYİ MİLLİYE YANLISI OLUP SONRADAN AYAKLANANLAR

Düzenli ordunun kurulmasına karşı çıkan bazı Kuvayi Milliye şefleri tarafından çıkarılmıştır. Önemlileri Çerkez Etem, Demirci Mehmet Efe, Yörük Ali Efe ayaklanmalarıdır. L İnönü'nün kazanılmasıyla ayaklanmalar bastırıldı.

 

 

TBMM'NİN AYAKLANMALARA KARŞI ÖNLEMLERİ

•         Hıyaneti Vataniye kanunu çıkarıldı.

•         Kanunu uygulamak ve Meclisin otoritesini sağlamak için 18 Eylül 1920'de İstiklal Mahkemeleri kuruldu.

•         Kuvayi Milliye kaldırılıp düzenli orduya geçildi.

•         Milli mücadele lehine fetvalar yayınlandı.

•         İstanbul'la haberleşme kesildi. (Her türlü resmi ilişkide kesildi)

Ayaklanmaların Sonuçlan

•         TBMM'nin gücü ve otoritesi arttı.

•         TBMM'nin Anadolu'ya hakim olması sağlandı.

•         Milli Mücadelenin başarısını geciktirdi.(Kurtuluş Savaşı gecikti)

•         Yunanlıların işgali kolaylaştı.

•         Düzenli ordunun kurulması hızlandı.

İlk TBMM'nin Yerine Getirdiği Önemli Görevler

•         Hıyaneti Vataniye  kanununu çıkarıp  İstiklal Mahkemelerini  kurarak  ayaklanmaları bastırdı.

•         Kuvayi Milliyeyi kaldırıp yerine Türk ulusunu zafere taşıyacak düzenli orduyu kurdu.

•         Yeni Türk devletinin ilk anayasası (Teşkilatı Esasiye Kanunu ) hazırlandı.

•         Kurtuluş Savaşını kazandı. (En önemlisi)

SEVR BARIŞ ANLAŞMASI (10 AĞUSTOS 1920)

  •    Bu anlaşma İtilaf Devletlerinin I. Dünya Savaşından soma Osmanlı ile imzaladıkları son barış anlaşmasıdır.

•   Sevr Anlaşmasının geç imzalanma nedenleri şunlardır:

■       İtilaf Devletlerinin Osmanlıyı aralarında paylaşamamaları,

■       İzmir'in Yunanlılara verilmesi ile çıkan anlaşmazlıklar,

■       Anadolu' da kurtuluş hareketinin başlaması

•   Sevr Anlaşmasının İmzalanma Nedenleri

■       I. TBMM'nin açılması, yeni Türk Devletinin kurulması ve milli mücadele hareketinin başarılı bir şekilde devam etmesi İstanbul Hükümeti ve İtilaf Devletlerini telaşa düşürmüş bir an önce anlaşmayı imzalayarak TBMM'yi ve milli mücadeleyi bitirmek istemişler.

■       İstanbul Hükümetinin varlığını sürdürmek istemesi.

■       Yunan kuvvetlerinin 22 Haziran 1920'de Bursa-Uşak çizgisini aşarak taarruza geçmesi

San Remo Konferansı (24 Nisan 1920)

Sevr Anlaşmasının taslağını (ana hatlarını ) belirlemek amacıyla İtilaf Devletlerinin bir araya geldiği konferanstır. Konferansta İtilaf Devletleri Osmanlı ile yapacakları barışın esaslarını saptarlar. Osmanlı konferansa temsilci olarak Tevfık Paşayı gönderir. Tevfık Paşa şartları ağır bulur imzalamadan geri döner. Bunun üzerine İtilaf Devletleri Yunan işgalini yoğunlaştmr. Telaşa kapılan İstanbul Hükümeti ve Padişah anlaşmayı imzalamak için 5 kişilik bir Saltanat Şurası oluşturur. Saltanat Şurasında alman kararla Sevr'e giden Hadi Paşa başkanlığındaki Osmanlı Heyeti Türk tarihinin en ağır anlaşmasını imzalar.

Anlaşmanın Maddeleri:

•         İstanbul Osmanlının başkenti kalacak fakat Osmanlı anlaşma şartlarına uymazsa İstanbul alınacak (Osmanlıyı fiilen sona erdirmiş)

•         Boğazlar savaş zamanı bile bütün devletlerin gemilerine açık olacak yönetimi uluslar arası bir komisyona bırakılacak.

•         Doğu Anadolu'da Ermenistan ve Kürdistan devletleri kurulacak.

•         Azınlıklara her alanda geniş haklar verilecek.

•         İzmir, Ege Bölgesi, Doğu Trakya, Bat Anadolu Yunanlılara;

•         Mardin, Urfa, Antep, Suriye, Lübnan Fransa'ya;

•         Güneybatı Anadolu, Antalya, Konya, Muğla İtalya'ya;

•         Arabistan, Musul, Hicaz, Irak, Ürdün, Filistin İngiltere'ye verilecek.

•         Rodos ve 12 Ada İtalya'ya Ege adaları Yunanlılara bırakılacak.

•         Osmanlının ordusu 50700'ü geçmeyecek ağır silahlar olmayacak.

•         Kapitülasyonlar en ağır biçimde uygulanacak.

•         Osmanlı'ya İstanbul ve dolaylan ile Anadolu'da küçük bir bölüm bırakılacak.

•         Savaş tazminatları tüm işgal devletlerine verilecek.

 

Anlaşmanın Önemi, Özellikleri, Sonuçları

 

•         Osmanlı Devleti fiilen sona ermiştir. (Osmanlıyı fiilen sona erdiren diğer gelişmeler Mondros ve İstanbul'un işgali)

•         Osmanlının imzaladığı son anlaşmadır.(Şartlan en ağır koşullu anlaşma)

•         Sevr Anlaşması hukuken geçerliliği olmayan bir anlaşmadır, Çünkü;

 

■        Kanun-i Esasiye göre Osmanlının imzaladığı anlaşmalar Mebusan Meclisi tarafından onaylanmalıydı. Oysa meclis dağıtılmış üstelik dağıtılmadan hemen öncede Misak-ı Milliyi kabul etmişti.

■        Osmanlı işgal altındadır yöneticiler kararlarında bağımsız değillerdir.

 

•         TBMM Sevr'e büyük tepki göstermiş imzalayanları vatan haini ilan etmiş, Türk vatandaşlığından çıkarmıştır.

•         Sevr uygulanamamış kağıt üzerinde kalmış ölü bir anlaşmadır.

•         Sevr Türk ulusunu köleleştiren bağımsızlığını elinden alan bir anlaşmadır.

•         Sevr Anlaşmasının yerine Lozan Anlaşması imzalanmıştır.

DÜZENLİ ORDUNUN KURULMASI (KASIM 1920)

•         Kuvayi Milliye birlikleri, her bölgenin kendi olanakları ile oluşturduğu yerel güçlerdi. Kuvayi Milliye; Yunan işgallerini oyalıyor ama durdurup geri püskürtemiyordu.( Kesin sonuç elde edemiyordu) Başlarına buyruk hareket ediyorlar, otorite altına alınamıyorlardı. Hukuk dışı davranışlarda bulunuyorlar, halkta güvensizliğe neden oluyorlardı. Oysa işgal kuvvetlerini yurttan çıkarmak için bütün kuvvetleri büyük ve disiplinli ordular haline dönüştürmek ve tek elden idare ve sevk etmek şarttı. Kuvayi Milliye ile Kurtuluş Savaşını kazanmak imkansızdı.

•         Gediz Muharebelerinde Sivas Kongresi sonrası Kuvayi Milliye komutanlığına atanan Ali Fuat Paşa başarılı olamamış görevinden alınarak Moskova elçiliğine atanmıştı. (Kasıml920 )Yerine Batı cephesine İsmet Bey tayin edildi. Gediz Muharebesi düzenli ordunun gereksinimini iyice su yüzüne çıkarmış ve Kasım 1920'de TBMM'nin aldığı kararla Batı cephesindeki kuvvetler birleştirilerek düzenli ordu kurulmuştur.

•         Doğu Anadolu'da I. Dünya Savaşından kalma tek düzenli ordu vardı. Doğu cephesi komutanlığına 15. Kolordu komutanı Kazım Karabekir getirildi.

•         Batı cephesi kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayrıldı. Kuzey İsmet Bey'e, güney Refet Bey'e verildi. II İnönü'den sonra bu cepheler birleştirilip İsmet Paşaya verildi.

Düzenli Orduya Geçişte Yapılanlar

•         Asker kaçaklarını önlemek için sert tedbirler alınmış.( İstiklal Mahkemeleri)

•         Düzenli orduya katılmak istemeyen Kuvayi Milliyeciler ikna edilmeye çalışılmış, katılmayanlara kuvvet gönderilmiştir.

•         Ordunun çatısı yetenekli subaylardan oluşturulmuş. (Subay Mektebi)

•         Halkın düzenli orduya katılması istenmiş.

•         İç güvenlik amacıyla seyyar jandarma birlikleri kurulmuş.

 

KURTULUŞ SAVAŞINDA CEPHELER VE SAVAŞLAR

DOĞU CEPHESİ

•         Ermeniler XIX. yy'm sonlarına kadar Osmanlı'ya bağlılıklarını sürdürmüşlerdi. Ancak İngiltere ve Rusya'nın kışkırtmaları, Milliyetçilik akımlarının etkisi gibi nedenlerle Ermeni sorunu ortaya çıktı. Berlin Anlaşmasındaki" Ermenilerin bulunduğu yerlerde ıslahat yapılacaktır" maddesi Ermeni sorununu resmen başlatmıştır.

•         Kışkırtmalarla bağımsız devlet kurmak isteyen Ermeniler çeteleşti komiteler kurarak isyanlar çıkardı.

•         I. Dünya savaşında Rusların kışkırtmaları ile Ermeniler katliamlara girişince Osmanlı Techir Kanununu çıkararak ( Nisan 1915) Ermenileri zorunlu göçe tabi tutarak Suriye'ye gönderdi.

•         Birest Litowsk Anlaşması ile Rusya savaştan çekilince Kars, Ardahan, Batum Osmanlıya bırakılmış, Ermenilerde Kafkasya'ya çekilmeye başlamışlardır.

•         Mondros imzalanınca Osmanlı Kafkasya'dan çekilmek zorunda kaldı. Bunun sonucunda Kafkasya da Ermenistan ve Gürcistan Devletleri kuruldu. 1920 yılma gelince Ermeniler Kars ve Ardahan'ı işgal etmişlerdi. Bunun üzerine Kazım Karabekir komutasındaki (XV.kolordu)

 

TBMM'nin emri üzerine Ermenilere karşı taarruza geçerek Gümrü'ye kadar ilerlediler. Ermeniler barış istemek zorunda kaldı ve 3 Aralık 1920'de Gümrü Anlaşması imzalandı. Bu Anlaşmaya göre;

■       Kars, Sarıkamış ve İğdır Türklere verilecek. ( Ardahan,Artvin,Batum Gürcülerde)

■       Ermeniler Sevr Anlaşmasını tanımayacak.

■       Ermeniler Türklere düşmanca bir tutumda bulunmayacak.

■       Karşılıklı olarak askeri ve siyasi yardımlaşma olacak.

Önemi ve Sonuçları

•         TBMM hükümetinin imzaladığı ilk anlaşmadır.

•         TBMM'nin uluslar alandaki ilk başarısıdır.(Askeri,siyasi)

•         Türk orduları ilk askeri başarıyı Doğu Cephesinde Ermenilere karşı almışlardır.

•         Sevr Anlaşması ile kendisine tanınan haklardan ilk vazgeçen Ermeniler olmuş, böylece Sevr'in uygulanamayacağı anlaşılmıştır.

•         Doğu cephesi kapanmış birlikler batıya kaydırılmıştır.

•         Ermeniler Sevr'in geçersizliğini kabul etmişler.

•         TBMM'nin siyasal varlığını ilk tanıyan Ermeniler olmuştur. Anlaşmada Osmanlı adı kesinlikle geçmemiştir.

•         Cephenin kapanması diğer askeri birlikleri rahatlatmış.

•         TBMM'nin uluslar arası alandaki varlığı ilk kez kanıtlanmış.

•         5 Aralık 1920'de Sovyet'lerin Ermenistan'ı işgal etmesi nedeni ile Gümrü Anlaşması yürürlüğe giremedi. Ayrıca Gürcülerle yapılan Batum Anlaşması da (23 Şubat 1921) yürürlüğe giremedi. Bu anlaşmaların kesinleşmesi Sovyetlerle imzalanan Moskova Anlaşması ile sağlandı.(16 Mart 1921)

•         Şubat 1921'de Gürcistan'la yapılan Batum Anlaşması ile Ardahan, Artvin Türklere bırakıldı.

•         16 Mart 1921 Moskova anlaşmasıyla Batum Gürcistan'a iade edilmiş( Gürcistan Rusya işgalinde)Ardahan ve Artvin Türklere verilmiştir.

•         Daha sonra yapılan Kars Anlaşması ile (13 Ekim 1921) Kafkas Cumhuriyetinin topraklan belirlenmiş ve bugünkü doğu sınırımız kesin olarak çizilmiştir.

NOT: TBMM'ye elçi gönderen ilk devlet Gürcistan'dır.

 

GÜNEY CEPHESİ

•         Bu cephede asıl mücadele Fransızlarla olmuştur.

•         Mondros'tan sonra Urfa, Antep, Maraş yörelerine önce İngilizler girmiş sonra da buraları Fransızlara bırakmışlardı.

•         Fransızlar yöredeki Ermenileri Türk halkına karşı kullandılar. Bunun üzerine bölge halkı ve Kuvayi Milliyecilerle işbirliği yapılarak büyük bir mücadele başlatıldı.

•         Fransızlar Şubat 1920'de Maraş'tan, Nisan 1920'de Urfa'dan çıkarıldı. Antep ise Şubat 1921 'de Fransız işgalinden kurtarılamadı ve teslim oldu.

•         Fransızlar amaçlarına ulaşamayacaklarını anlayınca 20 Ekim 1921'de TBMM ile Ankara Anlaşmasını imzalamış bölgeyi terk etmiş, bu anlaşma ile Hatay dışında bu günkü Suriye sınırımız çizilmiştir.

•         Güney cephesini diğer cephelerden ayıran en önemli fark bu cephenin düzenli ordunun katkısı olmadan yöresel direnişlerle kurtarılmış olmasıdır.(Maraş'ta Sütçü İmam, Antep'te Şahin Bey, Urfa'da Ali Saip Bey) Bundan dolayı TBMM daha sonra bu illerden Urfa'ya Şanlı, Antep'e Gazi, Maraş'a Kahraman unvanı vermiştir.

•         Güneyde Antalya cephesinde ise İtalyanlarla silahlı çatışmaya girilmedi.(Sebebi Paris Barış Konferansı) İtalyanlar II İnönü savaşından sonra Anadolu'dan ayrılmaya başlamışlar Sakarya Savaşı sonrası Anadolu'yu tamamen boşaltmışlardır.

BATI CEPHESİ

•         Türk ulusunun kaderini belirleyen savaşlar genelde Batı Cephesinde Yunanlılara karşı yapılmıştır.

•         Bu cephede düzenli ordu savaşmıştır.

•         Kurtuluş Savaşının sona ermesinde bu cephede kazanılan başarılar etkili olmuştur. Çerkez Ethem Olayı: Milli mücadelenin başlangıcında iç ayaklanmaları bastırmış,

Kuvayi Milliyenin kurulmasında etkili olmuştu. TBMM'nin hoşgörülü durumundan dolayı şımaran Çerkez Ethem Yunan saldırılarının durdurulamamasından ve ayaklanmalardan TBMM'yi sorumlu tutmaya başladı. Batı cephesi komutanlığına İsmet Beyin atanması sonucu düzenli orduya katılmak istemeyen Çerkez Ethem isyan eder. Aralık 1920 sonlarında harekete geçen İsmet Paşa karşısında tutunamayan Çerkez Ethem Yunanlılara sığınır.

(5 Ocak 1921)

 

 

 

I. İNÖNÜ SAVAŞI (6-10 OCAK 1921)

I. İnönü savaşı öncesi Yunanlıların amacı şunlardı;

•         Sevr'i TBMM'ye kabul ettirmek.

•         Eskişehir'i alarak üs yapmak.

•         İtilaf Devletinin güvenini kazanmak,gücünü göstermek.

•         Çerkez Ethem isyanından yararlanmak Çerkez Ethem'le işbirliği yaparak ona yardımcı olmak.

•         Ankara'yı alarak milli mücadeleyi sona erdirmek.

İsmet Paşa komutasındaki düzenli ordu başarılı bir savunma savaşı yaparak Yunanlıları geri püskürtmüştür.(10 Ocak 1921) Önemi ve Sonuçları

•         TBMM'nin düzenli ordusunun Batı cephesindeki ilk askeri başarısıdır.

•         Halkın meclise ve orduya olan güveni artmıştır.

•         TBMM'nin gücü ve otoritesi artmıştır.

•         Çerkez Ethem olayı tamamen bitmiştir.

•         Kuvayi Milliye yerini tamimiyle düzenli orduya bırakmıştır.

•         Türk ordusuna katılımlar artmıştır.

•         Türk ulusunun Kurtuluş Savaşını kazanacağına olan inancı artmış.

•         İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılıkları ortaya çıktı.

•         İtilaf Devletleri Sevr'i yeniden görüşmek üzere Londra'da bir konferans düzenlerler ve konferansa TBMM'yi de çağırırlar.

 

I. ve II. İnönü Zaferleri Arasındaki Önemli Gelişmeler :

•   Yeni Türk devletinin ilk anayasası (Teşkilat-ı Esasiye Kanunu) yürürlüğe girmiş. (20
Ocak 1921)

•         Londra Konferansı toplandı.(23 Şubat 1921)

•         Afganistan ile dostluk anlaşması imzalandı. (1 Mart 1921)

•         İstiklal marşı kabul edildi.(12 Mart 1921)

•         Sovyet Rusya ile Moskova Anlaşması imzalandı.(16 Mart 1922)

LONDRA KONFERANSI (23 ŞUBAT -12 MART 1921)

•         Konferansın toplanma amacı: Yunan ordusunun cephede yapamadığını masa başında yapmak ve TBMM'ye Sevr benzeri bir anlaşmayı imzalatmaktır.(Sevr'in koşullarını hafifleterek)

•         İtalya ve Fransa aracılığı ile TBMM konferansa çağırılır. (Öncelikli olarak İtalya vasıtasıyla çağrılmıştır. Zaten ilk olarak resmi teklif yapılmamış ,TBMM'de tanınmak için resmi teklif yapılmasını istemiştir.)

•         İtilaf Devletleri hem TBMM'yi hem de Osmanlı'yı konferansa çağırmışlardır. Böyle davranmalarındaki amaçları şunlardır:

 

■        İki hükümet arasında anlaşmazlık yaratmak,

■        İki hükümet arasında ikilikten yararlanmaktır.

 

•         Tevfık Paşa konferansta söz hakkını TBMM temsilcisi Bekir Sami Beye bırakarak itilafların bu oyununu suya düşürmüştür.

•         TBMM'nin konferansa katılma amaçlan:

 

■        TBMM'nin hukuken İtilaf Devletleri tarafından tanınmasını sağlamak,

■        Misak-ı Milliyi dünya kamuoyuna duyurmak ,

■        Barış yanlısı bir politika izlediğini göstermek,

•   Bekir Sami Bey konferans da Sevr benzeri olan taslağı kabul etmemiş ve sonuç
almamadan konferans dağılmıştır.

Önemi ve Sonuçları

•         TBMM ilk kez İtilaf Devletleri tarafından resmen tanınmıştır.

•         Misak-ı Milli tüm dünyaya duyurulmuştur.

•    Türk milleti haklı davasını tüm dünyaya duyurmuştur.

•         İtilaflar arasındaki anlaşmazlık görülmüştür.( özellikle İtalya ve Fransa'nın tutumuna karşı İngiltere ve Yunanlıların tutumları farklı)

•         Konferans soması Bekir Sami Bey İtilaf Devletleri ile "esir değişimi ve ekonomik konularda" anlaşmalar yapmış, TBMM bu anlaşmaları" milli hakimiyet ve eşitlik prensibine "aykırı bulduğu için (kapitülasyonlar gibi) kabul etmemiş Bekir Sami Bey'i Dış İşleri Bakanlığı görevinden almıştır.

•         Konferans İtilaf Devletlerinin Sevr Anlaşmasından taviz vereceklerini ortaya koymuştur.

•         Konferanstan soma İtilaflar Yunanlılara tekrar taarruz emri vermişlerdir.

NOT:   İtilaf   Devletinin   konferanstaki   bir   amaçlan   da   TBMM'nin   Sovyetlerle yakınlaşmasını engellemek ve Yunan ordusuna zaman kazandırmaktır.

 

MOSKOVA ANLAŞMASI (16 MART 1921)

1917 devrimiyle Çarlık düzen yıkılmış yerine sosyalist bir düzen kurulmuştu. Devrim sonrası SSCB İtilaflara karşı TBMM'nin yanında yer almış ve TBMM'ye yardımda bulunmuştu.

•         TBMM'nin Ermenilere karşı başarısı ve I. İnönü'nün kazanılması sonrası TBMM ile SSCB arasındaki ilişkiler yeniden düzenlenmiş ve 16 Mart 1921'de Moskova Anlaşması imzalanmıştır.

Bu Anlaşma ile :

•         SSCB Misak-ı Milliyi, TBMM'yi tanımıştır.(Misak-ı Milliyi tanıyan ilk büyük devlettir)

•         SSCB Sevr Anlaşmasını kabul etmemiş ,tanımamıştır.

•         Osmanlı ve Rus Çarlığının sona erdiği kabul edilmiş ve daha önce yaptıkları anlaşmalar geçersiz sayılmıştır.

•         Daha önce Çarlık Rusya'ya tanınan kapitülasyonlar kaldırılmıştır.

•         Bir tarafın tanımadığı bir anlaşmayı diğer tarafta tanımayacaktır.

•         Batum Rusya da kalmak kaydıyla (Gürcistan'a iade edilir)doğu sının çizilmiştir.

    ( Misak-ı Milliden ilk taviz : Batum)

•         Her iki tarafta aralarındaki ilişkileri geliştirmeye çalışacak.

 

II. İNÖNÜ SAVAŞI (23 MART-1 NİSAN 1921)

•   Londra Konferansından bir sonuç elde edilememesi üzerine Yunanlılar tekrar taarruza
geçer. Amaçları Eskişehir üzerinden Ankara'ya yönelmek, TBMM'yi dağıtmak, Sevr
Anlaşmasını zorla kabul ettirmekti. Yaşanan savaşı bir kez daha Yunanlılar kaybetti.
Savaşın kazanılması sonrası M. Kemal İsmet Paşaya " Siz orada yalnız düşmanı değil
Türk ulusunun makus talihini de yendiniz" telgrafını çekmiştir.

Sonuçları

•         TBMM'nin kendine olan güveni ve otoritesi daha da artmıştır.

•         Cephenin kuzey ve güneyindeki birlikler birleştirilerek rütbesi generalliğe yükseltilen İsmet Paşa komutasına bırakılmış bu bölgedeki Refet Bele'nin görevine son verilmiştir.

•         İtalya yavaş yavaş Anadolu'dan çekilmeye başlar ve çekiliş Sakarya sonrasına kadar tamamlanır.

•         Fransa Zonguldak bölgesini boşaltma karan almıştır.

•         Fransa TBMM'ye barış teklifi yapmış ancak ağır şartlar içerdiği için kabul edilmemiştir.

•         Türk ordusu Yunanlıları dağıtmak için Aslıhanlar ve Dumlupınar yörelerine saldırdıysa da bir sonuç alınamadı. Bu durum Türk ordusunun henüz saldın gücüne ulaşamadığını gösterir. Zaten İnönü savaşları düşmanı oyalamak suretiyle zaman kazandırma açısından önem taşır.

 

KÜTAHYA -ESKİŞEHİR MUHAREBELERİ (10-24 TEMMUZ)

•         Aslıhanlar ve Dumlupmar saldınsıyla Yunanlıların dağıtılamaması üzerine Yunanlılar karşı saldırıya geçerek Kütahya, Eskişehir ve Afyon'u alarak Polatlı'ya kadar ilerlediler.

•         M. Kemal savaşın kaybedilmesi üzerine Türk ordusuna Sakarya'nın doğusuna çekilme emrini verir.(25 Temmuz 1921)

Sonuçlan

•         Kütahya Eskişehir savaşları TBMM'nin düzenli ordusunun Yunan kuvvetlerine karşı aldığı ilk ve tek yenilgidir.

•         Fransa barış teklifinden vazgeçmiştir.

•         Yenilgi üzerine TBMM'de sert tartışmalar yaşanmıştır.

•         M. Kemal karşıtları yenilgiden M. Kemali sorumlu tutarlar.

•         Meclisin Kayseri'ye taşınması tartışılır.

•         Mustafa Kemal'in yenilgiden sorumlu tutulması üzerine ordunun başına geçmesi istenmiş, M. Kemal'de bu görevi TBMM'nin tüm yetkilerinin 3 ay süre ile (Başkomutanlık yetkisi) kendisine verilmesi koşuluyla etmiş ve bu yetki Meclis tarafından kendisine 5 Ağustos 1921 'de kanunla verilmiştir.

•         M. Kemal Başkomutanlık yetkisi ile ilk olarak ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için 8 Ağustos 1921'de Tekalif-i Milliye emirlerini yayınladı. Böylece top yekûn seferberlik ilan edildi. Emirlerin yerine getirilmesi için İstiklal Mahkemeleri yetkili kılındı.

SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ ( 23 AĞUSTOS-13 EYLÜL 1921)

•         Yunanlılar Kütahya-Eskişehir savaşında yenilen Türk ordusuna son bir darbe vurmak amacıyla Sakarya nehrinin doğusundan saldırmaya başlarlar.

•         22 gün süren savaşta M. Kemal "Hatt-ı Müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır" diyerek bütün yurdun savunulmasını istemiştir. Savaşı Türkler kazanır.

Önemi ve Sonuçları

•         Bu savaş Türk ordusunun kazandığı en önemli savaşlardan biri olup Türk milletinin var oluş mücadelesidir.

•         Türklerin 1683 Viyana bozgunundan bu yana Avrupa karşısındaki geri çekilişi sona ermiş, Türkler saldın Yunanlılar savunma konumuna geçmiştir.

•         Sakarya Savaşı Türklerin son savunma savaşıdır.

•         İtilaf Devletleri dağılmış İngiltere politik yalnızlığa düşmüştür.

•         İtilafların Yunanlılara olan güvenleri sarsılmıştır.

•         TBMM Mustafa Kemal'e Mareşallik rütbesi, Gazilik unvanı vermiştir.

•         İtalya işgal bölgesini tamamen terk etmiştir.

•   SSCB'nin isteğiyle TBMM ile Kafkas Cumhuriyeti arasında ( Ermenistan, Gürcistan,
Azerbaycan) Kars Anlaşması imzalandı. Kafkas Cumhuriyetinin sınırlan belirlendi doğu
sınırımız kesin olarak çizildi.(13 Ekim 1921)

•         İngilizler 22-26 Mart 1922'de sundukları barış önerisinde özellikle "Türkiye ve Yunan ordularının İtilaf devletlerinin denetiminde olması" maddesi nedeniyle TBMM'ce reddedilmiştir. Bu madde bağımsızlık ilkesine ters düşmektedir. Aslında İtilaf devletlerinin ateşkes önerisinin asıl amacı Yunan ordusuna zaman kazandırmaktı.

•         İngilizlerle esir değişimi anlaşması yapılmıştır.

•         M. Kemal'in isteği ile başkomutanlık yetkisi uzatılmıştır.

•         Fransa ile Ankara Anlaşması imzalandı.(20 Ekim 1921) Bu anlaşma ile ;

Fransa Hatay ve İskenderun hariç bütün güney illerinden çekilmiş, güney cephesi kapanmış, Hatay Fransa'ya bağlı özerk bir bölge olmuş, ancak resmi dil Türkçe olmuştur.(Bu durum Misak-ı Milliden verilen bir ödündür.)

•         TBMM' yi tanıyan ilk İtilaf Devleti Fransa' dır.

•         İtilaf bloğu parçalanmıştır.

 

BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ BÜYÜK TAARUZ

(26 AĞUSTOS-9 EYLÜL 1922)

•         Sakarya'dan sonra Türk ordusu düşmana son darbeyi vurabilmek için taarruz hazırlıklarına başlamış bu hazırlık gizlilik içinde yaklaşık bir yıl sürmüştür.

•         20 Temmuz 1922'de Mustafa Kemal'in Başkomutanlık mücadelesi süresiz uzatıldı.

•         Taarruz öncesi sefer hazırlıkları şunlardı: Seferberlik ilan edildi, askerlere eğitim verildi, İtilaf Devletlerinin depolarından silahlar ele geçirildi, silah cephane eksikleri giderilmeye çalışıldı.

•         26 Ağustos sabahı Türk topçusunun yoğun ateşiyle başlayan taarruz Yunanlıları şaşkına çevirir.( Afyon Kocatepe de savaş başlar)

•         30 Ağustos Dumlupınar'da Yunan ordusu meydan savaşında yenilgiye uğratılır.(imha, yok etme savaşı) İmhadan kaçan Yunanlılar hızla geri çekilir ve M. Kemal bu sırada şu tarihi emri verir.

•         "Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir ileri" Yunanlılar kaçtıkları yerdeki evleri tarlaları yakarlar. Son olarak Türk ordusu İzmir'e girer. 18 Eylül'e kadar ülke tamamen temizlendi.

•         Büyük Taarruz sonrası Kurtuluş Savaşının silahlı çatışma dönemi sona ermiş siyasi aşama başlamıştır. İtilaf Devletleri şartsız ateşkes teklifinde bulundu.

 

 

 

MUDANYA ATEŞKES ANLAŞMASI ( 11 EKİM 1922 )

•   Ateşkesin imzalanmasına ortam hazırlayan etmenler:

■        Yunanlıların kesin olarak yenilgiye uğratılması.

■        İngiltere'nin yeni bir savaş olasılığı karşısında yalnız kalması.

■        İngiltere sömürgelerinin savaşmak istememesi.

■        Fransa ve İtalya'nın savaşı bitirmesi için İngiltere'ye baskı yapması.

■        M. Kemal'in çabaları ile SSCB'nin Türklerin yanında yer alacağını dünya kamuoyuna duyurması.

 

•         Batı Anadolu'nun temizlenmesinden sonra sıra Boğazlar, Trakya ve İstanbul'un alınmasına gelir. Bu amaçla boğazlar üzerine Türk ordusunun yürümesi karşısında İngilizler yukarıda sayılan nedenlerden dolayı ateşkes ister.

•         Ateşkes görüşmelerine İngiltere, Fransa, İtalya ve TBMM (İsmet Paşa) katılır.Yunanlılar görüşmelere katılmamış ancak daha sonra Ateşkesi onaylamıştır.( İsmet Paşanın ilk diplomatik etkinliğidir.)

Alman Kararlar

•         14-15 Ekim gecesinden başlayarak silahlı çatışmalar duracak.

•         Yunan ordusu 15 gün içinde Doğu Trakya'yı boşaltacak.

•         Meriç nehri Türk Yunan sınırı sayılacak bölgenin güvenliği için Doğu Trakya'ya Türk jandarma birliği gönderilecek.Doğu Trakya en geç 1 ay içerisinde TBMM'ye teslim edilecek.

•         Barış imzalanıncaya kadar İtilaf Devletleri askerleri İstanbul'da kalacak.

•         Boğazlar ve İstanbul TBMM'nin yönetimine bırakılacak.( İtilaf Devletlerinin Osmanlıyı hukuken sona erdirdiğini gösterir.)

Önemi ve Sonuçları

•         Askeri zaferi tamamlayan siyasi bir zaferdir.

•         İstanbul Doğu Trakya ve Boğazlar savaşılmaksızın kurtarıldı.

•         İtilaflar TBMM' yi resmen tanımışlar .(İstanbul' u TBMM' ye bırakarak)

•         Osmanlı devleti İtilaflar tarafından hukuken sona ermiştir.

•         Lozan Barış Anlaşmasına zemin hazırlamıştır.

•         İngiltere'de hükümet değişikliği olmuştur.

•         Kurtuluş savaşının sıcak çatışma dönemi sona ermiştir.

•         Damat Ferit Paşa görevden alınır Tevfık Paşa Hükümeti kurulur.

LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI ( 24 TEMMUZ 1923)

•         Mudanya Ateşkes Anlaşmasının imzalanması sonrası sıra barış anlaşmasına gelmişti. TBMM konferansın İzmir'de toplanmasını ister fakat devletler arası geleneklere göre tarafsız bir ülkede yapılması gerektiği için Lozan'daki görüşmeleri kabul eder.

•         Konferansa Mudanya'da gösterdiği diplomatik başarıdan dolayı İsmet Paşa, Hasan Saka ve Rıza Nur temsilci olarak gönderilmiş.

•         Rauf Bey saltanatın kaldırılması sırasındaki tavrından dolayı tercih edilmemiştir.( Ayrıca Mondros'u imzalaması da olumsuz etki yaratır.)

İlk konferans 22 Kasım 1922 - 4 Şubat 1923 tarihleri arasında toplanmış; "kapitülasyonlar, devlet borçları, azınlıklar, Irak sının(Musul), boğazlar" konusunda anlaşma sağlanamadığı için kesilmiştir.

•         Konferansa katılan devletler; TBMM, İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Yugoslavya, Japonya, Romanya ve boğazlarla ilgili olarak da SSCB ve Bulgaristan katılmıştır.(ABD gözlemci)

•         İlk görüşmelerin kesilmesinin ardından Türk ordusu boğazlar ve Musul üzerine yürüme kararı alır. Bunun üzerine 23 Nisan 1923'te görüşmeler yeniden başlar ve 24 Temmuz 1923'te Lozan Anlaşması imzalanır.

•         Konferansta görüşülen konular: Sınırlar (Suriye, Irak, Batı, Doğu, Ege Adaları)-Kapitülasyonlar-Azmlıklar-Savaş tazminatlan- Dış borçlar-Boğazlar-Patrikhane.

•         Konferansta taviz verilmeyen konular: Kapitülasyonlar, Ermeni sorunu

•         Konferansta Fransa ile dış borçlar ve kapitülasyonlar; İngiltere ile Musul ve kapitülasyonlar konusunda yoğun tartışmalar olmuştur.

 

 

 

ANLAŞMA HÜKÜMLERİ Sınırlar

•         Suriye Sınırı (Güney) : 20 Ekim 1921 Ankara Anlaşması esas alınmıştır. Hatay dışında güney sınırımız çizilmiştir.(Hatay Misak-ı Milliden taviz verilen yerdir)

•         Irak Sınırı : Musul sorunu nedeniyle anlaşma sağlanamamış, daha sonra (9 ay içinde) İngiltere ve Türkiye'nin bu konuda anlaşmaları istenmiştir.( Çözüme kavuşturulamamış) Musul daha sonra 1926 Ankara Anlaşması ile İngiltere'nin sömürgesi olan Irak'a bırakılır ve Irak sının çizilir.

•         Batı Sınırı: Doğu Trakya ( Edime Kırklareli) Türkiye'de kalacak, Batı Trakya Yunanistan'da kalacak, Karaağaç savaş tazminatı olarak Türkiye'ye bırakılacak, Gökçeada ve Bozcaada haricindeki adalar silahsızlandırmak şartıyla Yunanistan'a bırakılacak . Meriç nehri Türk Yunan sının olacak. Ayrıca tüm çabalara rağmen Rodos ve 12 ada alınamamış İtalya'ya bırakılmıştır.

•         Doğu Sınırı: SSCB ile 1921'de yapılan Moskova ve Kars Anlaşmaları ile belirlendi.

•         Kapitülasyonlar: Her türlü kapitülasyonlar kaldırılmıştır.( Duyun-u Umumiye idaresi dahil) Böylece ekonomik bağımsızlığın sağlanmasında önemli bir adım atılmıştır.

•         Azınlıklar : Türkiye sınırlarında yaşayan bütün azınlıklar Türk vatandaşı kabul edildi. Ayrıca İstanbul'daki Rumlarla, Batı Trakya'daki Türkler dışında, Yunanistan'daki Türklerle Anadolu'daki Rumların değiştirilmesi kabul edilmiştir. Azınlıklar konusunda ödün verilmemiştir.

•         Dış Borçlar: Borçlar Osmanlıdan ayrılan devletlere paylaştırılacak Türkiye'nin payına düşen borç taksitlendirilerek kağıt para şeklinde ödenecek. Fransa ile dış borçlar konusunda tartışılmış, borçlar 1954'te bitmiştir.

•         Savaş Tazminatı: Yunanistan verdiği zararın karşılığı olarak Karaağaç'ı vermiştir

•         Yabancı okullar: Yabancılar tarafından açılan okullar ve diğer kurumlar Türk yasalarına uyacak. Uymayanlar kapatılacak.

•         Boğazları Başkanı Türk olan uluslar arası bir komisyon yönetimine bırakılacak.Boğazın her iki yakası askerden arındırılacak Uluslar arası ticarete açılacak.

•         Ermeni sorunu: İtilaf Devletleri Ermenistan konusundaki isteklerinden vazgeçmişlerdir.

•         İstanbul'un boşaltılması: Anlaşmanın TBMM'de onaylanmasından sonraki 2 ay içinde İstanbul İtilaf Devletleri tarafından boşaltılacak.

•         Patrikhane sorunu: İstanbul'daki Fener Rum Patrikhanesi kaldırılamamış, İstanbul'da kalmıştır.

Önemi ve sonuçları

•         Yeni Türk devletinin varlığı, bağımsızlığı, toprak bütünlüğü, tüm dünya tarafından tanınmış.

•         Kurtuluş Savaşını sona erdiren son barış anlaşmasıdır.

•         Misak-ı Mili büyük ölçüde gerçekleşmiştir.

•         Osmanlı Devleti uluslar arası alanda tamamen sona ermiştir.

•         Geçerliliğini günümüze kadar devam ettiren tek anlaşmadır.

•         Türk dış politikasının temelleri belirlenmiştir.

•         Bağımsızlık savaşı veren milletlere örnek teşkil etmiştir.

•         Ermeni sorunu ve Rum iddiaları ortadan kalkmıştır.

•         İnkılaplar için uygun ortam oluşmuştur.

Lozan'da istediğimiz şekilde çözülemeyen sorunlar: Boğazlar, Hatay sorunu, Batı Trakya ve Ege Adaları, Patrikhane, Musul Lozan'da çözülemeyip sonraya bırakılan tek sorun Musul sorunudur.