Türk İslam Tarihi

TÜRK İSLAM TARİHİ

İlk Türk İslam İlişkileri: İlk Türk-İslam ilişkileri Hz.Ömer'in Sasani imparatorluğuna son verip, Iran ve Irak'ın bir bölümünü fethederek Horasanda yaşayan Türklerle sınır komşusu olması sonucu başlamıştır. Müslüman Araplar Ceyhun nehrine ulaşınca Türklerle ilk savaşlar başlamıştır. Ama en yoğun Türk-Arap mücadelesi Emeviler döneminde yaşandı. Emevilerin ırkçı ve baskıcı politikaları Abbasiler döneminde terk edilmiş, hoşgörü temel alınmış, iki ulus arasında Çin'e karşı ittifak yapılması Türklerin kitleler halinde müslüman olmasına ortam hazırlamıştır.(751 Talaş Savaşı) Türk-İslam devletinin kurulması bu olaydan sonra başlamıştır.

Talaş Savaşı (751) : Orta Asya'da kurulan Uygur federasyonu tam anlamıyla siyasi birliği sağlayamadan Orta Asya'ya egemen olmak isteyen Çin'in harekete geçtiğini görüyoruz. Çin ordusunu tek başına yenemeyeceğini anlayan Araplar Türklerden yardım istediler. Türk ve Arap orduları Talaş Nehri kıyısında yapılan savaşta Çin ordusunu mağlup ettiler. Talaş Savaşından sonra Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri islamiyeti kabul eden ilk Türk boylandır.

Türklerin müslüman olmalarında:

•         Müslümanlarla ticari ilişkilerin gelişmesi

•         Türkler arasında tek tanrı inancının yaygın olması ve aile yapısının uygun olması

•         Türklerdeki cihan hakimiyeti anlayışının İslamiyet'teki fetih anlayışına benzemesi

•         İslam dini ile eski Türk inançları arasında benzerlik bulunması (ahiret, cennet, cehennem, kurban kesme)

•         Abbasilerin ırkçı bir politika takip etmemesi

•         İslamiyet öncesi Türk toplumunda görülen eski ozan ve kamların, islam evliyaları ve dervişleri ile benzerlik göstermesi etkili olmuştur.

Türkler İslamiyet'i kabul ettikten soma;

•         İslamiyet daha geniş bir alana yayılmıştır.(Pakistan, Afganistan, Hindistan, Balkanlar)

•         İslam dünyasındaki ayrılıkları ortadan kaldırarak Abbasi halifesini korumuşlardır.

•         Haçlı seferlerine karşı koyarak İslam dünyasını korumuşlardır.

 

•   Büyük fikir, sanat ve bilim adamları (Farabi, İbni Sina, Mimar Sinan, Ali Kuşçu
Akşemseddin.) yetiştirmişlerdir.

İlk Türk İslam Devletleri:

l. Karahanlılar (840-1212): İlk Müslüman Türk devleti olan Karahanlılan Karluk, Yağma , Çiğil Türkleri kurmuştur. Doğu ve Batı Türkistan'da kurulmuşlardır. Satuk Buğra Han döneminde islamiyeti kabul etmiş ve islamiyetin yayılmasını hızlandırmışlardır. Halkın tamamı Türktür ve Uygur alfabesini kullanmışlardır. İslam kültürü yanında Türk geleneklerini de devam ettirmişlerdir. En parlak dönemini Yusuf Kadir Han döneminde yaşamışlar, ölümünden sonra duraklama dönemine girmişler, doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılmışlardır. Karahitaylar ve Harzemşahlar tarafından yıkılmışlardır. Bu dönemde Türk-İslam edebiyatı gelişmiştir. Yusuf Has Hacip- Kutadgu Bilig Kaşgarlı Mahmut -Divanı Lügat-it Türk

2. Gazneliler (963- 1187) : Afganistan'ın Gazne şehrinde Alp Tigin tarafından kurulmuştur. Sebuk Tigin zamanında güçlendiler. Ölünce yerine Gaznelilerin en büyük hükümdarı Sultan Mahmut geçti. En parlak dönem S.Mahmut döneminde yaşandı. Hindistan'a 17 sefer düzenleyerek K.Hindistan'a hakim olmuşlar ve İslamiyeti yaymışlardır. Gazneli Mahmut, Abbasi Halifesini Şii Büveyhoğullarının baskısından kurtarmış ve bu davranışından dolayı Abbasi Halifesi kendisine "sultan" unvanını vermiştir. Türk hükümdarlarından "sultan" unvanını ilk kez Gazneli Mahmut kullanmıştır. Sultan Mahmut ölünce yerine oğlu Mesut geçti. Bu dönemde Selçuklular ile Gazneliler arasında Dandanakan (1040) savaşı yapıldı. Bu savaşta yenilen Gazneliler dağılma sürecine girdiler. Gaznelilerin bir çok ulusu (Türkler, İranlılar, Gurlar) bünyesinde bulundurmaları parçalanmalarında ve yıkılmalarında önemli rol oynamıştır.

•         Pakistan devletinin temellerini atmışlardır.

•         Sarayda Türkçe konuşulduğu halde ,bilim dili Arapça,edebiyat dili Farsçadır.

•         Çok uluslu oldukları için ağır yasalar hazırlamışlardır.

3. Tolunoğulları   (868-905)   :   Mısır'da  kurulan  ilk  Türk  İslam  devletidir.   Kurucusu Tolunoğlu Ahmet'tir. Tolunoğulları döneminde Mısır en bayındır ve zengin dönemini yaşamıştır. Abbasilere karşı kurulmuş Abbasiler tarafından yıkılmıştır. Kurucusu Türk halkı Araptır. Ulu Cami (Tolunoğlu Cami) -Mısır'daki Türk mimari eseridir.

4. Akşidler: Mısır'da kurulan ikinci Müslüman Türk devletidir.Ferganalı Mehmet tarafından kurulmuştur.Kutsal toprakları ( Hicaz) topraklarına katan ilk Türk devletidir.Fatımiler tarafından yıkılmıştır.

Not: Tolunoğulları ve Akşidler'in yöneticileri ve askeri güçleri Türktür fakat hakim oldukları toplum farklıydı. Bu sebeple çok çabuk yıkılmışlardır. Akşitlerden sonra sırası ile Mısır'da Fatımiler, Eyyubi ve Memluk Devletleri kurulmuştur.

 

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ (1040 - 1157 )

Oğuz adı ve Anlamı: Oğuzlar, Türklerin bir kolu olup, İslamiyet'ten önce ve sonra pek çok devlet kurmuşlardır. Arapların Guz ,Bizanslarm Uz, Rusları Tor adını verdikleri Oğuzlar İslamiyeti kabul ettikten sonra Türkmen adını almışlardır.Oğuzlar VI. Yy dan başlayarak değişik bölgelerde birçok devlet kurdular.( Büyük Selçuklu .Devleti ,Anadolu Selçuklu Devleti , Osmanlı Devleti ,Türkiye Cumhuriyeti.)

Selçuklular Oğuzların Üçok kolundan kinik boyuna mensuptur. Oğuz Yabgu devletinde komutan olarak görev yapan Selçuk Bey, Oğuz Yabgusu ile anlaşamamış ve boyu ile birlikte Cend şehrine gelmiştir. Daha sonra Maveraünnehir bölgesine yerleşmişlerdir. Selçuk Bey'in ölümünden sonra yerine Arslan Yabgu geçti. Kendisi Gazneli Mahmut tarafından tutsak edildi ve tutukluluğu sırasında öldü. Bunun üzerine yerine Çağrı ve Tuğrul Beyler geçti.

Devletin Kuruluşu ve Yükselişi

Yurt edinmek için Gazne Devleti ile mücadeleye giren Tuğrul ve Çağrı beyler,bir yandan da Anadolu'ya keşif amacıyla akınlar düzenledi.

 

Dandanakan Savaşı (1040 ) : 1035 yılında Horasan'a gelen Selçuklular, Gazneli Mesuttan buraya yerleşmek için izin istediler.G.Mesut bunu kabul etmeyince savaş yaşandı. Nesa(1035), Serah (1038) savaşlarını kazanan Selçuklular Nişabur da ilk kez bağımsızlıklarını ilan ettiler. 1040 yılında yapılan Dandanakan savaşını Selçuklular kazandı ve Gazneliler ağır bir yenilgiye uğratıldı.Böylece;

•          Gazne devleti çöküş sürecine girerken ,Selçuklular tüm kurumlarıyla bir devlet haline geldiler.

•          Büyük Selçuklu Devleti resmen kurulmuş oldu.

•          Abbasi Halifesinin onayı ile Sultan ilan edilen Tuğrul Bey Rey şehrini başkent yaptı ve Horasan'daki egemenlik kesinleşti.

Tuğrul Bey Büyük Selçuklu Devletinin hükümdarlığını, kardeşi Çağrı Bey ise askeri işleri üslendi. İran , Irak ve Azerbaycan'ı ele geçirdi. Tuğrul Bey döneminde Bizans ,Gürcü ve Ermeni birleşik ordusuyla 1048'de Pasinler Savaşı yapıldı ve Büyük Selçuklular bu savaşı kazandılar.Bu savaşla;

•          Trabzon'a kadar olan yerler ele geçirildi.

•          Anadolu'da İlk büyük basan kazanılmış oldu.

•          Bu olay Türk -Ermeni ilişkilerinin başlangıcı oldu.

•          Selçuklular ile Bizans arasındaki ilk savaştır ve Bizans bu savaşla Büyük Selçuklu'yu resmen tanımıştır.

Abbasi halifesi, Şii Büveyhoğullarma karşı Tuğrul Bey'den yardım istedi. 1055'te Bağdat'a giren Tuğrul Bey;

•          Büveyhoğullarını yıkarak halifeyi kurtardı,

•          Doğunun ve Batının Hükümdarı unvanını aldı. Böylece Büyük Selçuklu Devleti İslam dünyasının siyasi liderliğini üslenmiştir.

•          Halifenin dini üstünlüğü devam etmiştir. (Laiklik)

•          Bu olay ileride Halife-Sultan çekişmesine sebep olmuştur.

•          Selçuklular Halifeliğin koruyuculuğunu üslenmişlerdir .

Alparslan Dönemi: Tuğrul Beyin vefatından sonra tahta Alparslan geçti. Bu dönemde, Batı yönündeki seferler devam etmiş Azerbaycan ,Gürcistan ve Anadolu'ya seferler düzenlenerek Ani ve Kars kaleleri ele geçirilmiştir.

Malazgirt Savaşı (1071) : Türklerin Anadolu'ya seferlerinin artması sonucu Bizans harekete geçti. Romen Diyojen komutasındaki Bizans ordusu ile Türk ordusu arasında yapılan savaşı, Türkler kazandı. Sonuçlan:

•          Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı ve Türkiye tarihi başladı.

•          İslam dünyası üzerindeki Bizans tehdidi son bulmuş ve Anadolu Türklerin yeni yurdu olmuştur

•          İlk Türk denizciliği başlamıştır. Haçlı seferlerine neden olmuştur.

•          Anadolu'da   ilk   Türk   beylikleri   kuruldu.(Saltuklular   ,   Artuklular   ,   Mengücekler   , Danişmentler, Çaka Beyliği)

Not Malazgirt Savaşı bu sonuçları itibari ile Anadolu'da günümüze kadar süren ve günümüzde de devam etmekte olan Türkiye Tarihi'nin başlangıcı olarak kabul edilmiştir.

Not:Sultan Alparslan ,Malazgirt Savaşından sonra Türkmen beylerini görevlendirerek Anadolu'ya fetihler düzenlemesini istemiştir ve fethettikleri toprakların kendilerine ait olduklarını belirtmiştir. Bu durum Büyük Selçukluda merkezi otoriteyi sarsmışsa da, Anadolu'nun hızlı bir şekilde fethedilmesini sağlamıştır.Anadolu'da kurulan birinci dönem Türk beylikleri de bu siyasetin sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Melikşah Dönemi : Bu dönemde Büyük Selçuklular en geniş sınırlara ulaştılar.Batı sınırları Marmara ve Akdeniz'e kadar uzanmıştır. Güneyde toprakları Mısır ve Basra Körfezine kadar genişlemiştir. Özellikle bu dönemde Anadolu hızlı bir şekilde Türkleşmiştir. Melikşah döneminde Batıni mezhebinin taraftarları zararlı faaliyetlerini arttırmıştır. Batmilik hareketinin amacı Selçukluları içeriden çöküntüye uğratmaktı. Batmilik hareketine karşı ülke genelinde Nizamiye Medreseleri yaygınlaştırılmış ve insanlar bilinçlendirilmeye başlanmıştır. Batmiler düzenledikleri faaliyetler sonucu bir suikast sonucu Nizam-ül Mülk'ü (ünlü vezir) öldürmüşlerdir.

Bu dönemde ayrıca Büyük Selçuklu yönetiminde İran kökenlilerin ve İran kültürünün etkisi artmıştır. Bu durum Türklerle saray arasındaki bağın kopmasına , Türkmen isyanlarının çıkmasına neden olmuştur. Melikşah döneminde mali işlerin düzenlenmesi amacı ile güneş yılı hesabına göre takvim düzenlenerek uygulamaya konulmuştur.

Melikşah'ın ölümü ile taht kavgaları başladı. Suriye , Anadolu , Kirman , Irak ve Horasan Selçukluları merkezden ayrılarak bağımsızlıklarını ilan ettiler. Dağılma döneminde Büyük Selçuklu tahtına Berkyaruk , Mehmet Tapar ve Sencer geçmiştir .Sencer başa geçince Büyük Selçuklular tekrar toparlanmaya başladıysa da, doğudan gelen Karahitay baskısı ve göçebe Türkmen baskısı artmıştır. Nitekim 1147'de Karahitaylarla yapılan Katvan Savaşı kaybedilince Büyük Selçukluların yıkılışı hızlanmıştır. Sencerin'de ölümü ile (1157) devlet tamamen parçalanmıştır.

Büyük Selçuklu Parçalanma Nedenleri:

•          Taht kavgaları ve Selçuklu Prenslerinin ayaklanmaları.

•          Atabeylerin zararlı faaliyetleri

•          Devlete küstürülen Oğuzların ( Türkmenlerin) ayaklanması

•          Şii Fatımilerin ve Batmilerin zararlı faaliyetleri

•          Haçlı seferlerinin zararları

•          Halifelerin ( Abbasiler ) eski gücüne ulaşmak istemesi

•          Moğol baskılarının yoğunlaşması

BÜYÜK SELÇUKLULARIN TARİHTEKİ ROLLERİ

•          Anadolu'yu Türk yurdu haline getirmişler ve Türkmen kitlelerini Anadolu'ya yerleştirmişlerdir

•          Abbasi Halifesini Şii tehdidinden korumuşlardır .

•          İslam dünyasını Haçlı seferlerine karşı korumuşlardır.

•          Kendilerinden sonraki Türk devletlerine örnek olmuşlardır.

•          Türk siyasi tarihi ve sosyal hayatı ,hukuk ,örf ve geleneklerinin İslam dünyası -kültürü ile kaynaşması Büyük Selçuklular ile pekişti.

•          Bağdat'ta açtıkları Nizamiye Medreseleri ile Dünya bilim ve kültür tarihine önemli katkılarda bulunmuşlardır. (Nizam-ül Mülk ünlü vezir)

 

Büyük Selçuklu Devletinin Zayıflaması ile Kurulan Devletler ve Atabeylikler

Devletler                Kirman Selçukluları, Horasan Selçukluları, Irak Selçukluları,

Suriye   Selçukluları  Anadolu Selçukluları, Harzemşahlar

Atabeyler               İldenizoğullan Atabeyliği (Azerbaycan),

Solgurlar  Atabeyliği (Fars) Börioğullan   Atabeyliği (Şam) Zengiler Atabeyliği (Musul) Begteginoğullan Atabeyliği (Erbil)

Atabeylik Sistemi :Büyük Selçuklularda Şehzadelerin (Melik) yetiştirilmesinden sorumlu ,bilgili, tecrübeli kişilere "Atabey" denmiştir. Şehzadelere danışmanlıkta yaparlardı. Bu sistemle şehzadelerin iyi bir devlet adamı olarak yetiştirilmesi sağlanmıştır.

Atabeyler merkezi otoritenin zayıfladığı dönemlerde bağımsızlıklarını ilan ederek devletin parçalanmasına neden olmuşlardır.

Batınilik: Hasan Sabbah'm Şii temeline dayanarak kurduğu bir tarikattır. Bunlar Kuran-ı Kerim'i kendi düşüncelerine göre yorumlamışlardır. Merkezleri İran'daki Alamut Kalesi'dir. Şii Fatımi Devletinden destek görmüşlerdir. Abbasilere ve Büyük Selçuklulara karşı zararlı faaliyetlerde bulunmuşlardır.

TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE UYGARLIK

DEVLET YÖNETİMİ

•          İslamiyet'ten önce Türkler arasında yaygın olan hükümdarların tanrı adına ülkeyi yönettiği görüşü İslamiyet'ten sonrada devam etmiştir.( Kut Anlayışı)

•          İslam devlet anlayışında hükümdarlığın halife tarafından tasdik edilmesi kuralı Gazneliler ve Karahanlılar'da işletildi. Ama devletin hükümdarları hiçbir zaman hakimiyetlerini Abbasi Halifeleri ile paylaşmadılar. Selçuklular Halifeyi dini lider olarak kabul etmişlerdir.

•          Devlet hükümdar ve ailesinin ortak malı idi. Devlet çok genişlediği için bazı devletlerin yönetim şekillerinden yararlanarak gelişmiş bir devlet teşkilatı kurdular.

•          Devlet yan bağımsız eyaletlere ayrılıyordu. Melik ve Şıhne denilen prensler yönetiyordu.

•          Hükümdarlar Bey, Sultan ve daha sonrada Sultan-ı Azam unvanını aldılar.

•          Nizam-ül mülk zamanında devlet teşkilatı daha da gelişti. Önemli devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı yer "Divan"dır. Büyük devlet işleri Divan-ı Saltanatta görüşülürdü. Büyük divana bağlı ikinci derecedeki divanlar şunlardır :

 

■  Tuğra Divanı : Yazışmalara bakar,

■  İstifa Divanı: Maliyeye bakar,

■  Arz Divanı   : Ordunun ihtiyaçlarına bakar,

■  İsraf Divanı:   Askeri ve hukuki işler hariç diğer konulara da bakar,

 

•          Şehzadelerin yetiştirilmesi için yanlanna Atabeyler verilirdi.

•          Hükümdarlar Karahanlılar'da "Han",Gazneli ve Selçuklularda "Sultan" unvanını kullanmışlar.

Sultanın Görevleri : Ağır siyasi suçlar, onların başkanlığındaki özel mahkemelerde hükme bağlanırdı.Haftamn belli günlerinde devlet ileri gelenleri ve komutanları kabul ederdi.Halkın şikayetlerini dinler ve onlara çare bulurdu. Kadıları tayin ve görevden alma , iktalann dağılımı, valilerin tayini ,ordulara başkumandanlık başlıca görevleriydi.

•   Hacip saray divan ilişkilerini yürütürdü. Amil ise eyaletlere bakan sivil görevliydi.

Orduda İranlıların çoğunluğuna karşı Türklerin sayısı fazladır. Karahanlıların ordusunun temeli Karluk Yağma ve Çiğil Türklerinden oluşmuştur.    Gazne ordusu çeşitli ülkelerden toplanmış müslüman askerlerden oluşmuştur. Orduda ücretli askerlerde bulunmaktaydı. Devrin en büyük ordusu Selçuklularındı. Ordu şu şekilde oluşurdu :

 

Guleman-ı Saray : Çeşitli milletlerden   seçilerek toplanırdı. Devşirme usulüne dayanan ordu doğrudan sultana bağlı olup saray muhafızı olarak görev yaparlardı. Maaşlıdırlar. Hassa Ordusu :Her an savaşa hazır birliklerdir. Çeşitli Türk boylarından toplanan askerlerden meydana gelirdi. Her türlü masrafları devlet tarafından karşılanırdı.

 

Tımarlı Sipahiler : Eyaletlerdeki ikta sahiplerince yetiştirilen atlı askerlerdi. Bunların masrafları ikta sahiplerince karşılanırdı.Savaş zamanında ikta sahiplerinin komutasında hükümdarın ordusuna katılırlardı.

Yardımcı Kuvvetler: Bağlı beylik ve devletlerden gelen askerler gönüllüler ve Türkmenler bu gruba dahildi. Savaş zamanında orduya katılırlardı.

ADALET SİSTEMİ Hukuk Seri ve Örfi hukuk diye ikiye ayrılır. Seri davalara (evlenme, boşanma, miras vb.) kadılar bakardı. Kadıların başında Kad-ı ül-Kudat bulunurdu ve kadıları kontrol ederdi. Örfi yargı düzeni bozan ve kanunlara uymayanların davalarına bakardı. Örfi yargının başında Emiri Dad bulunurdu. Örfî hukuk kamu hukukudur, devletin koyduğu kurallardır. Ordu içindeki anlaşmazlıklara Kadıasker (Kazasker) bakardı. Bunların dışında sultanın başkanlık ettiği Divan-ı Mezalim denilen yüksek mahkeme vardı.

SOSYAL HAYAT Halkın çoğu göçebe hayat yaşıyordu.Yerleşik hayat yaşayanlar tarım,ticaret,el sanatları ile meşgul oluyordu. Göçebe yaşayanlar hayvancılıkla uğraşıyordu.

Esnaf ve sanatkarlar kendi meslek gruplarına ait loncalar kurmuşlardır. Büyük devlet memurlukları babadan oğula geçerdi.Yönetimde İranlıların etkisi vardı.

Toplumda kesin çizgilerle belirlenmiş bir tabaka söz konusu değildi. Herkesin yükselme şansı vardı.     Köylü ve şehirli tam bir hürriyete sahipti. Gayrimüslimlere adil davranılmıştır. İlk Türklerde maddi-manevi her alanda bir yapı değişikliği yaşadılarsa da Ordu-Millet şuurunu sımsıkı korumuştur.

 

 

İKTİSADİ HAYAT

Tolunoğullan ve Akşidler tarıma önem vermişlerdir ve ülkelerinden geçen Baharat yolundan önemli gelirler elde etmişlerdir.

•          Karahanlıların egemen olduğu Maveraünnehir önemli bir tarım bölgesiydi. Bunun yanında satılan ürünlerden ve gümrüklerden alman gelirlerde önemli yer tutmaktaydı.

•          Türk-İslam devletinde ekonomik hayat Selçuklular döneminde büyük gelişme göstermiştir.

•          Ticaret yollan üzerinde hanlar ve kervansaraylar inşa edilmiştir. Tüccarların güvenliği sağlandı

•          Ev, bahçe, ağıl gibi yerler özel mülkiyete dahildir. Tarım arazisi, ormanlar, yaylak ve otlaklar devlet malı idi.

•          Vergiler, ipek ve baharat yolu üzerindeki kervanların bıraktığı gümrük vergisi, orman , tuzla , maden , bağlı beylik ve devletlerin vergileri, ganimetler önemli gelir kaynağı idi.

 

TOPRAK YÖNETİMİ

Kullanış amaçlarına göre topraklar dörde ayrılmıştır :

1.  Has toprak : Geliri hükümdar ve hanedan üyelerine ayrılan toprak.

2.                Mülk Topraklar :Kişilere ait satılabilen , miras bırakılabilen,bağış yapılabilen topraklar.

3.                İkta Topraklar :Geliri hizmet karşılığı komutanlara ,askerlere ve devlet adamlarına verilen topraklardır. Paranın bir kısmı ile asker beslenirdi .İkta sahipleri kafalarına göre halktan vergi toplayamazdı. İkta sisteminin faydalan şöyledir:

 

•         Hazineden para almadan büyük ve güçlü ordu oluşturulurdu.

•         Üretimin sürekliliği ve artışı sağlanmıştır. Vergi verirler maaş almazlardı.

•         İkta sipahilerinin bulundukları yerlerde idare ve güvenlik sağlanmıştır.

4.   Vakıf Topraklan : Hayır kurumlarının eğitim ve sosyal müesseselerin ihtiyaçlarını
karşılamak için ayrılmış topraklar .

Ayrıca Türk-İslam Devletinde ticaret, tarım, demircilik, dokumacılık gibi sanayi dallan el sanatları ve hayvancılık gelişmiştir.

Asker ve memur maaşları, sefer masraflan, sosyal tesislerin yapımı şehir ve yollann bakımı önemli gider kaynakları idi.

DİL VE EDEBİYAT

Orta Asya da ilk Müslüman-Türk devleti olan Karahanlılar, Orta Asya Türk kültürü ile İslam kültürünün kaynaşmasını başlatmış bu etkileşim Selçuklular döneminde olgunlaşmıştır.

Türk-İslam Devletleri edebiyatta Farsça'yı, bilimde Arapça'yı yaygın olarak kullanmışlardır.Bu durum Türkçenin gelişmesini yavaşlatmıştır. Halk Türkçe konuşmaya devam etmiştir.

Karahanlılarda ise devlet, konuşma ve edebiyat dili Türkçe olmuştur. Resmi dilleri Türkçe'dir. Karahanlılar Türkçeye çok önem vermişlerdir. Karahanlılar döneminde önemli eserler verilmiştir:

 

1.  Kutadgu Bilig : Yazarı Yusuf Has Hacip'tir. Mutluluk veren bilgi anlamındadır. İlk Türkçe eserdir. Türkçe bir siyasetnamedir.Türk devlet anlayışı kanun ve siyasetleri üzerine görüşler ve hükümdarlara çeşitli öğütler içermektedir.

2.                Divan -ı Lügat-it Türk :Yazarı Kaşgarh Mahmut'tur. Türk dilinin zenginliğini ve güzelliğini göstermek ve Araplara Türkçe'yi öğretmek amacı ile yazılmıştır. İlk Türkçe ansiklopedi ve dilbilgisi kitabıdır. Türkçenin Arapçadan üstün olduğunu savunur.

3.                Atabetül Hakayık : Edip Ahmet tarafından Hakaniye lehçesi ile yazılmıştır.Ahlak kitabı niteliğindeki eserde bilimin yol gösterici olduğundan ve insanları üstün kılan erdemlerden bahsedilmiştir.

4.                Divan-ı Hikmet: Yazarı Ahmet Yesevi'dir. Tasavvuf şiirlerini içermektedir.

5.                Siyasetnane : Yazan Nizam-ül Mülk'tür (Selçuklu dönemi)

6.                Rubailer :Ömer Hayyam -Şiirler yer alır. (Selçuklu dönemi)

7.                MuhakemetüT Lugateyn : Ali Şir Nevai - Türkçenin Farsçadan üstünlüğü(Timur Dönemi) anlatılır.

8.                Şehname :Firdevsi    -   Tarih-i Yemin : Utbi   (Her ikiside Gazneliler dönemi)

 

•         Gazneliler farklı milletleri ve kültürleri içlerinde bulunduruyordu. Bilim dili Arapça Edebiyat dili Farsça'dır. Halk ordu saray Türkçe konuşurdu.

•         Büyük Selçuklularda resmi dil ve edebiyat dili Farsça'dır. Eğitim ve bilimsel çalışmalarda Arapça kullanılmıştır. Ancak halk ve ordu Türkçe'yi kullanmışlardır.

 

 

BİLİM

Bu dönemde başlıca eğitim kurumlan medreselerdir. İslami bilimlerin yanı sıra matematik, tıp, astronomi, kimya, tarih, coğrafya gibi dersler okutuluyordu. İlk Selçuklu medresesi Tuğrul Bey döneminde Nişaburda açıldı. Türk-İslam devletlerinin birçok medrese kurmalarında:

•         Batınilerin yıkıcı propagandalarını etkisiz hale getirme,

•         Devletin din adamı ihtiyacını karşılama,

•         Yoksul ve yetenekli öğrencileri topluma kazandırma,

•         Sınırların genişlemesine bağlı olarak memur ihtiyacını karşılama etkin olmuştur.

En tanınmış eğitim-öğretim kurumlan Nizamiye Medreseleridir. (Nizamül Mülk-Bağdat 1067) Din ilimleri yanında edebiyat, dil   felsefe ve matematik dersleri de okutulmuştur. Bu açıdan dünyanın ilk üniversitesi sayılır. Melikşah dönemindede rasathane açılmıştır. Önemli Türk İslam bilim adamları şunlardır :

Harezmi (780 -850 )

Büyük bir matematikçi olana Harezmi, astronomi ve coğrafya alanında da dönemin otoriteleri arasında yer almıştır. Bağdat'ta Beytül Hikme de yöneticilik yapmış ve cebirle ilgili önemli çalışmalarda bulunmuştur. Cebr'i sistemleştirmek matematiği önemli bir hale getirmiştir. Bu konu ile ilgili ünü eseri Kitabü'l Cebr ve'l Mukabele'dir

Farabi (870-950 )

İslam felsefesinin ve siyaset biliminin kurucusudur. Aristo başta olmak üzere eski yunan filozoflarının düşüncelerini çok iyi açıklamış bu nedenle ikinci öğretmen adıyla tanınmıştır. Felsefe, Matematik, Astronomi, Siyaset, Fizik alanında eserler vermiş, bu eserler batı dillerine çevrilerek pek çok üniversitede ders kitabı olarak okutulmuştur. Pozitif bilimi başlatmıştır.

İhsaü'l Ulum (ilimlerin Tasnifi ) :Bu eserinde ilimleri sınıflandırmıştır.

MedinetüT Fazıla (Erdemli Kent ) : Bu eserinde devlet başkanında bulunması gereken özellikleri anlatmıştır.

Kitabü'l Müsiki'l Kebir :Bu eseri müzik ile ilgili yazdığı eserdir. Aynca Farabi birleşmiş milletler idealini de ileri sürmüştür.

Biruni (973-1037) : Çeşitli bilim dallarıyla ilgilenmiş pek çok dalda eser vermiştir. Fizik alanında yaptığı çalışmalarla 16 maddenin özgül ağırlığını gerçeğe yakın olarak tespit etmiştir. Olaylara tarafsız yaklaşmış gözlem ve deneylere dayanmıştır. Serbest düşünceye dayanmıştır. Dünyanın güneş etrafında dönüşünün bir yılda olduğundan söz etmiştir.

Asakirü'I Bakiye : Adlı eserinde Asyalı milletler hakkında bilgi vermiş ve astronomiden bahsetmiştir.

İbn-i Sina (980-1037)

Farabinin öğrencisidir. Pek çok alanda birçok eseri vardır. Doktor ve bilim adamı olmasının yanı sıra, siyaset ve seyyah adamı olarakta bilinir. İlk kez bedensel hastalıklann psikolojik nedenlerine dikkat çeken medikal psikologdur. Asıl şöhretini tıp alanında yapmıştır. En önemli eseri "El-Kanun Fi't Tıp"dır. Yaptığı çalışmalarla küçük ve büyük kan dolaşımını tespit etmiştir.

Gazali (1058-1111):

Nizamiye medreselerinde mühendislik yapmıştır. Sonradan Tasavvuf yolunu seçmiştir. Ona göre din felsefeden üstündür.

Tehafüt: adlı eserinde İslam fiazoflannı tutarsız olmalarıyla suçlamıştır. İhyaüT Ulümiddin ünlü eseridir.

 

Ömer Hayyam (... 1123)

Zamanın bilim adamlarından oluşan bir heyet cetveli ile Celali Takvimini düzenlemiştir. Selçuklular döneminin ünlü bilgin ve şairlerindendir. Rubaileri ile ünlüdür.

İbn-i Batuta : Coğrafya bilgini

Uluğ Bey : Astronomi bilgini

El Razi: Kimyager

İbn-i Haldun : İslam Tarihçisi

SANAT

Türkler İslamiyet'i kabul ettikten sonraki dönemde Arap ve Fars sanatından aldıkları örnekleri kendi anlayışlarıyla devam ettirmişlerdir. Türkler hat, tezhip, taş işçiliği, minyatür, seramik,, kuyumculuk gibi birçok alanda sanat eserleri ortaya koymuşlardır. En fazla mimari gelişmiştir. İlk Türk İslam mimari örneği Tolunoğlu Ahmet Camiidir. İslam mimarisinin ilk örneklerine Karahanlılarda rastlanır. Çinicilik, hat, minyatür, süsleme sanatı gelişmiştir.

 

Tezhip: El yazması kitap ve levhaları çiçek ve nakışlarla süsleme sanatı.

Hat: Arap harflerini çeşitli şekillerde yazma sanatı. Cami, türbe gibi mimarilerde kullanılmıştır.

Fresko: Resim ve heykel sanatlarında insan ve hayvan biçimi.

Minyatür: Türk-İslam sanatında en çok kullanılan resim türüdür. Kitap sayfalannda kullanılan resim türüdür. Figürlerde kişinin önemine göre büyüklük küçüklük vardır.Uygurlar tarafından geliştirilmiştir.İlk İslam minyatür okulu Bağdat'ta Büyük Selçuklular zamanında kurulmuştur.

Heykeltıraşçılık: Türklerde İslamiyetten önce var ama İslamiyetten sonra terkedilmiştir.

Müzik: Hükümdarın kapısında beş vakit nevbet çalınması egemenlik anlayışını yansıtır.Türklerde müzik anlayışı Uygur-Oğuz müzikleri ve ele geçirilen ülkelerden alman esintilerle gelişmiştir.

Not: Büyük Selçuklular insan figürünü kullanmışlar fakat bitki ve hayvan figürünü kullanmamışlardır.

Mimari: Türk-İslam devletinde mimariye önem verilmiş birçok eser ortaya çıkmıştır. Camiler, saraylar, hastaneler, çarşılar, han, hamam, kervansaraylar, türbe, oymacılık gibi pekçok alanda mimari eserler verilmiştir.

Arap Ata Türbesi Karahanlılar dönemine ait Zafer kuleleri, Leşker-i Bazar'daki Ulu Cami Gazneliler dönemine aittir.

Büyük Selçuklu Sanat Eserleri

Büyük Selçuklunun mimariye getirdikleri yeni unsurlar üst üste çift kubbe, silindirik minareler, beş köşeli mihraptır.

Dini Mimari

Camiler:                Mescidi Cuma

Gülpeyegan Cami

Zavere Cami
Medreseler:
         Nizamiye Medreseleri (Bağdat, Nizam-ı Mülk)

 

Nişabur'da yapılan medrese (Tuğrul Bey ,Nişabur) Horasan Hargıt medresesi (Melikşah tarafından)

Türbe ve Camiler :Kümbet-i Ali

Cihil Duhteran kümbeti (Kırgızlar)

Harrekan Kümbetleri

Demavent Kümbetleri

Kümbet-i Surh

Sultan Sencer Türbesi Sivil Mimari:       Ribat-ı Zafarani

Ribat-ı Şerif

Ribat-ı Anuşirvan
Ribat:                Konaklama ve savunma amaçlı tesisler.

Kümbet:            Anıt mezar