Nufus Ve Yerleşme

 

TÜRKİYE'DE NÜFUS

Nüfus: Belirli bir yerde yaşayan insanların sayısal oranını ifade eder.

Nüfus Coğrafyası: Yeryüzünde yaşayan insanların dağılışlarını, çevre ile olan karşılıklı

etkileşimlerini neden sonuç ilişkisi içinde inceleyen coğrafyanın ait dalıdır.

a) Genel Nüfus Sayımları ve Yararları

Nüfus Sayımı: Bir ülkede yaşayan insanların eğitini, cinsiyet, çalışma durumu, askeri ve ekonomik gücünü öğrenmek için belirli aralıklarla bir günü kapsayan sürede yapılan sayımdır.

Nüfus sayımından elde edilen sonuçlar, ülkede çeşitli alanlardaki hizmetlerin yürütülebilmesi açısından önem taşır. Bu sayede o ülkedeki işgücü, konut, ulaşım, sağlık, eğitini ve diğer stratejik alanlarda planlama ve yatırımlar yapılır.

Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır. 1935 yılından 1985 yılına kadar her 5 yılda bir, 1990 yılından itibaren her 10 yılda bir nüfus sayımı yapılmasına karar verilmiştir. Türkiye'de nüfus sayımları Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yapılır ve değerlendirilir.

b) Nüfus Artışı ve Sonuçları

Belirli bir alanda, belirli bir süre içinde insan sayısında meydana gelen artıştır,

Nüfus artışı; doğumlar, ölümler ve göçler gibi üç öğeye bağlıdır.

Bir ülkede doğum oranı, ölüm oranından fazlaysa nüfus artışına, ölüm oranı doğum oranından fazlaysa

azalmasına neden olur.

 

SWScan0029400001

NOT:Doğal nüfus artış hızının dengede kalması için aile planlaması uygulanır.

 

c) Nüfus Artış Hızının Olumsuz Sonuçları

Ülkenin kalkınma hızı düşer.

Tüketici nüfusun oranı artar.

İşsizlik yaygınlaşır.

Gelir dağılımındaki dengesizlikler artar.

Ülke kaynakları çabuk tükenir.

Devletin yatırımı azalır.

Eğitim, beslenme, konut açığı, sağlık, ulaşım ve göç gibi sorunlar ortaya çıkar.

 

Yurdumuzda Nüfus Kaybının Nedenleri:

Anne ve bebek ölümleri

Yaşanan deprem, sel, çığ, heyelan yangın gibi doğal afetler

Trafik kazaları

Ülke dışına yapılan göçler

Çeşitli bulaşıcı ve salgın hastalıklar

Bölgesel ve genel savaşlar

 

 

d) Nüfus Yoğunluğu

Nüfus yoğunluğu; aritmetik, tarımsal (zirai) ve fizyolojik yoğunluk olmak üzere üç grupta incelenir.

1. Aritmetik Nüfus Yoğunluğu

Belirli bir yerde yaşayan nüfusun o yerin alanına bölünmesiyle elde edilir.

        Nüfus

Aritmetik yoğunluk =------------

       Yüz ölçümü

Bu yoğunluk km2'ye düşen insan sayısını ifade eder. Ülkemizde 2000 yılına göre aritmetik yoğunluk şöyledir:

         67.853.315

Aritmetik yoğunluk =----------------= 89 kişi

        774.815 km2

NOT:

Aritmetik nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölge Marmara, en düşük olduğu bölge Doğu Anadolu 'dur. Yurdumuzda Aritmetik Nüfus Yoğunluğunun Fazla Olduğu Yerler:

Kıyılarda delta ovaları, iç bölgelerde tarıma elverişli ova ve akarsu boylan

Sanayi ve madenciliğin geliştiği (İstanbul, İzmir, İzmit, Adana, Gazi Antep, Zonguldak, Batman vb.) yerler.

 

2. Tarımsal Nüfus Yoğunluğu

Tarımsal nüfus yoğunluğunda, ekili dikili yerler dikkate alınır.

     Tarımda çalışan insan sayısı

Tarımsal Nüfus Yoğunluğu =----------------- --------

     Tarım alanlarının yüzölçümü

 

   23.753.359

Tarımsal Yoğunluk =--------------= 98 kişi

                               260.000 km2

990 yılına göre Türkiye tarımsal nüfus yoğunluğu 98 kişidir.

Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgeleri'nde dağlık alanlar geniş, tarım alanları dar olduğundan tarımsal nüfus yoğunluğu yüksektir.

3. Fizyolojik Yoğunluk

Toplam nüfusun ekili dikili alanlara bölünmesiyle elde edilir.

     Nüfus

Fizyolojik Yoğunluk = -----------------
Tarım alanlarının yüzölçümü

                                   67.853.315

    =------ ----= 282 kişi

     240.000 km2

-Tarım alanlarının dar olduğu bölgelerde fizyolojik nüfus yoğunluğu yüksektir.

e) Türkiye'de Nüfusun Özellikleri

-Türkiye'de doğum oranı yüksek olduğundan genç nüfusu fazladır.

-Sağımlı nüfus (çocuk ve yaşlı) oranı yüksektir.

-Nüfusun %46'sı tarım sektöründe çalışmaktadır.

-Okur-yazarlık oranı % 90 dolaylarındadır.

Kentlerde yaşayan insan sayısı köylerde yaşayandan fazladır. Bu oran kentlerde % 65 köylerde %35'dir.

TÜRKİYE'DE NÜFUS HAREKETLERİ (GÖÇLER)

İnsanların yaşadıkları alanlardan başka alanlara geçici veya sürekli olarak yer değiştirmesine göç denir.

Göçler; ekonomik, siyasi iyi yaşam isteği, eğitim, savaş gibi nedenlerden kaynaklanır. Göçler; iç ve dış göçler diye ikiye ayrılır.

A) İÇ GÖÇLER

Ülke içinde meydana gelen göçlerdir. Köyden kente ya da bölge dışına yapılan geçici veya daimi yer değişikliğine denir, a) Geçici Göçler (Mevsimlik)

Köylerde tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanlar yaz mevsiminde yer değiştirir. Bu çoğunlukla yaylacılık faaliyeti şeklinde olur.İş olanaklarının sınırlı olduğu alanlardan tarım, sanayi, turizm bölgelerine yapılan göçler bu türdendir.

b) Sürekli Göçler: Çeşitli nedenlerle insanların bulundukları yerleri sürekli terk ederek başka yerlere yerleşmeleridir.

 

İç Göçlerin Nedenleri

Hızlı nüfus artışı ve işsizlik

Kan davaları ve etnik çatışmalar

Deprem, kuraklık, heyelan, çığ, sel gibi doğal yıkımlar-Miras yoluyla toprakların bölüşülmesi

Şehirlerdeki sağlık, eğitim, sosyal hizmetlerden yararlanma isteği -Tarımda makine kullanımının artması

İç Göçlerin Sonuçları

Çarpık kentleşme görülür.

Eğitim, temizlik, ulaşım, asayiş, altyapı konut ihtiyacı gibi sorunlar ortaya çıkar.

Kentlerde işsizlik oranı artar.

Nüfusun ülkedeki dağılım ı düzensiz ve dengesiz gelişir.

 

B) DIŞ GÖÇLER

Ülke dışına yapılan göçlerdir. Uluslararası antlaşmalar, ekonomik yetersizlikler, savaş ve doğal afetler, ülke sınırların değişmesi ve etnik ayrımcılık gibi nedenlerle yurtdışı göçleri yaşanır.

Bu göçler sonucunda ülkeler arası ekonomik, siyasi ve kültürel işbirliği artar. Dünya nüfusunun dağılışında ve yoğunluğunda dengesizlikler ortaya çıkar.

Beyin Göçü: Geri kalmış ülkelerdeki iyi eğitimli kişilerin ve bil im adamlarının gelişmiş ülkelere gidip orada çalışmalarıdır.

NOT:Türkiye'den yoğun olarak Avrupa ülkelerine göç yaşanır.

YURDUMUZDA YERLEŞME

İnsanların yaşamlarını devam ettirmek için barındıkları, ekonomik faaliyetlerini yürüttükleri alanlara yerleşme alanı adı verilir.

Yerleşmeyi sınırlandıran faktörler

Denizler -Yeryüzü şekilleri -Yükselti

Bataklıklar -Ormanlık ve Sit alanları

Kuraklık ve çölleşme -Toprak özellikleri

 

A) Kırsal Yerleşmeler

a)  Köyler: Nüfusu 2000'den az olan ve muhtarlıkla yönetilen birimlerdir. Ekonomik etkinlikleri tarım, hayvancılık ve ormancılığa dayanır. Kırsal yerleşmeler, tarım arazisi su kaynakları, ulaşım gibi faktörlere bağlı oluşmuştur. Köy yerleşmeleri dağınık ve toplu yerleşme diye ikiye ayrılır.

-Toplu Yerleşmeler

Tarım arazisinin geniş, yüzey şekillerinin fazla engebeli olmadığı ve su kaynaklarının yetersiz olduğu alanlarda görülen yerleşme tipidir. Evler birbirine yakın kurulmuştur.

Ülkemizde İç Anadolu, Marmara ve Ege Bölgeleri'nde yerleşmeler bu şekildedir.

-Dağınık Yerleşmeler

Tarım topraklarının dağınık, arazinin engebeli, su ihtiyacının kolay sağlandığı alanlarda görülen yerleşmelerdir. Evler birbirine uzak, genelde tarım yapılan arazi kenarlarında kurulmuştur. Ülkemizde bu yerleşme tipi Karadeniz Bölgesi'nde gündür.

b)    Köy Altı Yerleşmeler

Köylerden daha küçük olan ve idari olarak köy muhtarlığına bağlı yerlerdir. Hayvancılığın yoğun olduğu bölgelerde fazladır. Başlıcaları; mezra, kom, divan, ağıl, yayla, mera, oba, çiftlik, bağ evleri vb. dir.

Konut Tipleri

Konut tipleri; bölgenin iklim, jeolojik yapı ve doğal bitki örtüsünün etkisi altında şekillenmiştir.

Kerpiç evler: Sıcaklık farkının yüksek olduğu İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde görülür.

Taş evler: Malzemenin kolay sağlanmasından dolayı Akdeniz ve Doğu Anadolu'da görülür.

Ahşap evler: Ormanlık alanlarda malzemenin kolay sağlanmasından dolayı Doğu Karadeniz Bölümü'nde görülür.

Köylerimizin Başlıca Sorunları

*Sağlık

*Eğitim *Ulaşım *İletişim *Isınma

*Aydınlanma

*İçme suyu ve kanalizasyon sorunlarıdır.